CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Plan ve Bütçe Komisyonu Gençlik ve Spor Bakanlığı Bütçe Görüşmesinde söz aldı. Güneşhan şunları söyledi: Ben de Gürcistan’da Türk Hava Kuvvetlerimize ait olan kargo uçağının..
CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Plan ve Bütçe Komisyonu Gençlik ve Spor Bakanlığı Bütçe Görüşmesinde söz aldı.
Güneşhan şunları söyledi: Ben de Gürcistan’da Türk Hava Kuvvetlerimize ait olan kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yine, Kocaeli Dilovası’ndaki bir fabrikada çıkan yangın sonucu yaşamını yitiren çalışan arkadaşlarımıza da işçilerimize de Allah’tan rahmet diliyorum; mekanları cennet olsun. Evet, Türkiye’nin en can yakıcı sorunlarını çözmekle görevli Bakanlığın bütçesini konuşmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Tabii, doğal olarak hem gençlik hem de spor deyince burada konuşacağımız beş dakika, on dakika gerçekten anlamsız kalıyor; günlerce, aylarca konuşulsa ne bu alanlardaki sorunları bitirebiliriz ne de maalesef iktidarın tutumu nedeniyle de bunlara çözüm bulabiliriz. Şimdi, Türkiye genç bir nüfusa sahip, aslında bizim ülkemizin zenginliği, Avrupa’daki birçok ülkedeki nüfustan çok daha fazla. Bana göre yapılması gereken ilk işlerden bir tanesi “Gençlik Bakanlığı” ve “Spor Bakanlığı” adı altında iki bakanlık olması gerekiyor yani gençliğe ayrı bir bakanlık mutlaka verilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Şimdi, bakanlık bütçesi hazırlanırken gençler ve gençlik örgütleri dâhil edilmeden hazırlanmış ve gençlerin ihtiyaçlarını görmeyen, sorunlarına çözüm üretmeyen bir bütçe olarak karşımıza getirildiğini görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi en düşük pay binde 2’yle bağımlılıkla mücadele programına ayrılmış bu bütçede, binde iki, binde iki.
Bakın, bugün Türkiye’deki gençliğin en büyük sorunlarının başında uyuşturucu madde kullanımı gelmektedir Sayın Bakanım, bugün bu madde kullanımı ortaokul seviyelerine kadar düşmüştür. Bakın, 2026 yılında 500 bin gence bağımlılık mücadelesi eğitimi, 120 gençlik çalışanına da eğitici eğitimi verilmesi hedeflenmektedir. Bakanlığın bu eğitimler için ayırdığı pay 59 milyon 494 bin lira olarak öngörülmüştür yani eğitim alacak genç başına 118 lira; bakın, yanlış söylemiyorum Sayın Bakanım, 118 lira düşüyor ve bu gençlerimizin aklıyla da alay etmekten başka bir şey değil, yani gençlerimize verdiğiniz önemi ortaya koyuyor. En büyük payı ise yüzde 78,68’le yükseköğrenim kurumlarındakine ayırmış ayırdınız, elbette ayrılabilir, yükseköğrenim kurumu bizim için çok önemli ama özellikle öğrencilerimizin KYK yurtlarındaki sorunları bir türlü bitmek bilmiyor; başta beslenme sorunları, hijyen sorunları, güvenlik önlemleri, ulaşım sorunları, odaların kalabalıklığı, asansör arızaları gibi birçok sorunla bugün öğrencilerimiz karşı karşıya. Yine, öğrencilerimize verilen burslar ve krediler de son derece yetersiz.
Şimdi, Gençlik ve Spor Bakanlığı gençlik konusunda bu kadar başarısızsa spor alanında da bir o kadar başarısız Sayın Bakanım. Maalesef, bugün Türkiye’nin Spor alanında geldiği nokta içler acısıdır, hangi branşı ele alırsak alalım birçok sorunla karşı karşıya kaldığımızı ve uluslararası arenada istenilen başarıyı bir türlü yakalayamadığımızı göstermektedir. Oysa dediğim gibi, Türkiye genç bir nüfusa sahip ve Türk gençliğine gerekli fırsat ve olanak tanındığında neler yapabileceğimizi de hepimiz çok iyi biliyoruz, gençlerimiz de geçtiğimiz dönemlerde bunları bize gösterdi. Türkiye’de sporun gelişebilmesi için öncelikle yapmamız gerekenleri ben sizinle bir paylaşmak istiyorum: Bir kere, önce altyapıya önem vermek zorundayız, mutlaka altyapının güçlü olması lazım ama Türkiye’de maalesef altyapılar güçlü değil. Bugün yediden yetmişe herkese spor yaptırabilme alışkanlığına kavuşturmamız gerekiyor ve bir Spor kültürünün mutlaka oluşması gerekiyor. Bakın, altyapıya destek verirsek Arda Gülerlerin çıktığını, Alperen Şengünlerin çıktığını göreceğiz ama bunlar yeterli değil. Bak, yeterli olmadığının göstergesi bugün Türk altyapısından yetişen, Türkiye’deki altyapıdan yetişen Avrupa’da oynayan 1 Türk futbolcu var, 1; bilemediniz 2, bilemediniz 3; yine basketbolda öyle. Bir antrenörümüz yurt dışında görev almıyor.
Hangi antrenör, hangi futbol takımı? Bir dönem Fatih Terim vardı, ondan sonra yok. Ha, geçen sene İran’da görev yapan İsmail Hoca vardı, onu diyorsanız o başka bir şey ama Avrupa’da…
İşte, bak, bir Ergin Ataman var, bir Fatih Terim vardı, ondan beri yok. Bak, bugün diğer Avrupa ülkelerinin hepsinde yurt dışında görev yapan birçok hocalar var, oyuncular var; bu bizim altyapının eksikliğinden kaynaklanıyor arkadaşlar, bana “Altyapı var.” derseniz bu inandırıcı gelmez. Bakın, altyapının güçlü olması için tesisleşme mutlaka şarttır. Tesisleşme demek büyük kentlere sadece büyük stadyumların, salonların yapılması değil, elbette bunların olması lazım, bunlara hiç itirazımız yok ama bugün amatör takımlarımızın futbol oynayacağı sahalar, antrenman yapacağı sahalar yok, yok Sayın Bakanım. Eskiden amatör takımın bir amatör takımı vardı, bir genç takım vardı ama şimdi U11, U12, U13, U14; bir amatör takımın, 5 tane takım var. Eskiden semt sahaları vardı, o semt sahaları o semtle özdeşleşmişti; şimdi o semt sahalarının yerine AVM’ler dikildi, onların yerine büyük apartmanlar yapıldı. Şimdi, biz altyapıya önem vermek zorundayız. Benim kendi kentim Çanakkale; evet, Çanakkale’de önemli tesisler yapıldı, hiç itirazımız yok, millî takımlar kampı, yeni bir spor salonu açık ama 2 tane futbol oynanacak saha var ama Çanakkale’de şu anda alt yaş gruplarıyla birlikte 100 takım var. Bir antrenman sahasında 2 takım, 3 takım, 4 takım çalışıyor. Çanakkale böyleyse Türkiye’nin genelinde böyle. Dolayısıyla, tesisleşmeye çok ciddi yatırım yapmak zorundayız. Yani artık büyük statlar yapıyoruz, içleri boş, statlara giden yok. Bakın, Akhisar’a yaptık, plansızlıktan dolayı… Akhisar şu anda amatör kümede, stat şu anda çürümeye terk edilmiş durumda, senede sadece birkaç organizasyon yapılıyor. Bir de Sayın Bakan, liyakat sahibi yöneticileri, kişileri işin başına getirmemiz lazım. Şu federasyon seçimlerinden elinizi ayağınızı lütfen çekin. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki siz “Yok.” deseniz bile iktidarın desteğini almayan hiçbir kişi federasyon başkanı olamıyor ama bu dönem voleybolda Mehmet Başkan başka bu işi başardı, diğer adayı desteklemenize rağmen… Bakın, bir başka önemli konu, mutlak suretle Millî Eğitim Bakanlığıyla ortaklaşa hareket etmek zorundayız çünkü eğitim sistemimiz gereği bizim başarılı olan sporcularımız veya yetenekli olan çocuklarımız belli bir dönem sonunda ya eğitimi ya da spor, birini tercih etmek zorunda kalıyorlar, genelde de eğitimi tercih ediyorlar. Bakın, bizim müfredatta resim, müzik ve beden eğitimi derslerinde haftada iki saat gözüküyor, bunlar aslında yetenek isteyen branşlar. Oysa çocuklar tercihlerde bulunsalar, çocuklara sorsalar, bir branşı, bir dersi seçseler, örneğin, beden eğitimini seçseler, haftada altı saat bu dersi yapabilir veya çocuk müziğe yetenekliyse müziği seçer, altı saat bunu yapabilir ve bunu mutlaka yaşama, hayata geçirmek zorundayız. Bakın, bir başka önemli noktaysa engelli sporcularımız. Bu engelli sporcularımız gerçekten olimpiyatlarda, dünya Avrupa şampiyonalarında çok büyük başarılar elde ediyorlar, bu da bizleri çok mutlu ediyor ve zaman zaman siz de onların elde etmiş olduğu başarıları gündeme getiriyorsunuz, onları örnek olarak gösteriyorsunuz. Şimdi, 2025 yılı programınızda engelli sporculara hizmet vermek için 5.500 antrenör eğitilmesini hedeflediniz. Ne kadar oldu? 600 yani 600 antrenörle sınırlı kaldı. Yine, aynı şekilde, engelsiz spor okullarına katılımcı sayısı için 5 milyon 100 bin kişiyi hedeflerken bu yıl sonunda 3 milyona düşmüş vaziyette. Yani yeteri kadar bu konuda gayret, çaba gösterilmediğini görüyoruz. Bir başka önemli konu, Sayın Bakanım, bu engelli spor kulüplerine gerekli desteği yapamıyoruz. Bakın, Türkiye çapında turnuvalara gidiyorlar, ciddi maddi imkânsızlıklardan dolayı birçok turnuvaya katılamaz hâle geliyorlar. Bugün kişi başı verilen para 400 lira ve o da bir yıl sonra verilebiliyor. Şimdi bir örnek vermek istiyorum: Şimdi, önümüzdeki hafta Çorum’da futsalda, görme engelliler futsalda 1’inci Lig 2’nci Devre maçları oynanacak. Çanakkale’den de 1915 Spor Kulübümüz gidecek. Şimdi, oraya gidebilmek için bu Spor Kulübümüz inanın kapı kapı dolaşıyor. Oysa bunlar görme engelli, bunlar engelli; Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet, güçlü bir devlet; bu kulübün hiç bunlara ihtiyaç kalmadan, orada mücadele edebilecek pozisyonda, durumda olan bu kulübü devlet oraya götürmeli; orada bu çocukların iyi şartlar altında kalmalarına ve spor yapmalarına olanak sağlamak zorunda. Ki bu spor kulübümüz de goalball, judo, halter, yüzme, atletizm, satranç gibi birçok branşta da faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla engelli spor kulüplerine de destek olmamız lazım. Tabii, Türk futbolunun içinde bulunduğu durumla ilgili de görüşlerimi bildirecektim ama tabii zaman çok daraldı. Evet, bugün hakem ve futbolcular bahis oynadıkları gerekçesiyle ceza alıyorlar. Kim ne yaptıysa onun cezasını mutlaka görsün ama bu buz dağının sadece görünen kısmı; bunların içerisinde kulüp başkanları, menajerler, bakın menajerler diyorum özellikle, gazeteciler, başkanlar, yönetim kurulu üyeleri gibi birçok kesim var. Bunun sebebi ne? Bunun sebebi çünkü Türkiye’de kuralların herkese, bütün kulüplere eşit şekilde uygulanmamasından kaynaklanıyor. Ta geçmişe kadar döndüğümüz zaman da hatırlayın Fenerbahçe Spor Kulübü kafilesine yapılan silahlı saldırıyı, faili meçhul bir silahlı saldırı olarak tarihe geçmiştir ve sözümü kimse yanlış anlamasın, kesinlikle Trabzonspor’la veya Trabzon kulüpleriyle, taraftarıyla hiç ilgisi, alakası yoktur. O olay o gün çözülemediği için bugün Türk futbolu bir bataklık hâline gelmiştir.
#GSBBütçe #GençlikveSporBakanlığı #KYKSorunları #TürkSporu #GençlikSorunları #TBMM #SporAltyapı #EngelliSporcular
#BağımlılıklaMücadele #TürkiyeFutbolu #Gelibolu #İsmet Güneşhan #Çanakkale