Şef Baykaner Gönen katıldığı Antalya 2.Uluslararası Turizm Gastronomi, Otelcilik, Restoran ve Yatırım Zirvesi’nde yaptığı konuşma sektördeki eksikleri gözler önüne serdi. Restoran ve otellerin mutfaklarında yapılan israftan bahseden şef Gönen, sıfır..
Yayınlanma:730 Okuma
Şef Baykaner Gönen katıldığı Antalya 2.Uluslararası Turizm Gastronomi, Otelcilik, Restoran ve Yatırım Zirvesi’nde yaptığı konuşma sektördeki eksikleri gözler önüne serdi. Restoran ve otellerin mutfaklarında yapılan israftan bahseden şef Gönen, sıfır atık ilkesini ve yapılması gerekenleri sektör öncülerine ve gençlere anlattı.
Paris’in Le Cordon Bleu Gastronomy okulu mezunu ve Akra Barut Hotel’in yönetici şefi Baykaner Gönen “Atıksız mutfak ilkelerine sadık kalmak, sıfır atık bilincini yaymak ve sürdürülebilir gastronomi konularında şeflere çok büyük iş düşüyor” dedi.
22-23 Şubat tarihlerinde Nirvana Kongre Merkezinde düzenlenen Zirveye sektöre yön veren öncü isimleri katıldı. Zirvede iklim değişikliği ve mutfakların bu değişiklikteki yerinin konuşulması için şef Baykaner Gönen davet edildi. Yaptığı konuşmada şefler iklim değişikliğinin neresinde ve rolleri, atıksız mutfak ilkelerine sadık kalmak, sıfır atık bilincini yaymak, sürdürülebilir gastronomi ve temiz dünya, gastronominin doğaya karşı sorumlulukları gibi birçok can alıcı konu başlıkları ele aldı.
Şef Baykaner Gönen’in yaptığı konuşmadan dikkat çeken başlıklar ise şöyle “Biz şefler olarak sıfır atık bilincini yaymak konusunda sorumluluğumuz var. Atıksız mutfak ilkesini bizden sonra gelen nesillere öğretmek için elimizden geleni yapmalıyız. İyi bir aşçı servisinden sonra yemek atıklarının miktarından anlaşılır. Eğer bir tesisin yemek atıkları fazla ise demek ki oranın mutfağında yanlış giden bir şey var. Bununla baş etmenin tek yolu bilinçli gençler yetiştirmektir. Öncelikle gençlerimiz yaşadıkları ülkenin coğrafyasını, mevsim ürünlerini iyi bilmeli. Gastronomi demek çoğrafya demek. Hammaddenizi iyi bilirseniz onu en doğru şekilde kullanmayı da bileceksiniz. Aslında bugün her kes sürdürülebilirlikten bahsediyor. Biz suyumuza, toprağımıza sahip çıkmazsak sürdürülebilirlik kalmayacak. Bugün iyi günümüz. Şimdi içtiğimiz su bize geliyor. Ama böyle devam edersek biz o suya gideceğiz ve bunu yaşamamak için çok çalışmalı ve mutfağımızı doğru yönetmeliyiz”.
