Güncel Haber: Başkan Özacar'dan Kamuoyuna Bilgilendirme *** “Türkiye Okuyor Çanakkale Okuyor” Etkinliği Yapıldı *** Berk Göktaş 5 Milyonluk Soruyu Bildi *** Otobüsüne Saldırı Hafif Atlatıldı *** İYİ Partiden 350 Kişi CHP'li Erkek'i Destekliyor *** Seddülbahir Kalesine İtalya'dan Ödül *** Çanakkale’de Siber Dolandırıcılık Operasyonu *** “Dardanel 40. Yıl Hatıra Ormanı” Oluşturuldu *** Gelibolu Şehitliği Yeniden Açıldı *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Avrupa’da İlk Üçteyiz

Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanma, hapı yutma! Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımının en büyük bedeli antimikrobiyal direnç gelişmesidir. Gereksiz antibiyotik kullanımında Avrupa’da ilk üçteyiz. Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği..

Avrupa’da İlk Üçteyiz
Yayınlanma: 323 Okuma

Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanma, hapı yutma!

Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımının en büyük bedeli antimikrobiyal direnç gelişmesidir.

Gereksiz antibiyotik kullanımında Avrupa’da ilk üçteyiz.

Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği (HİDER) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, antibiyotik kullanımı konusunda uyarılarda bulunurken KLİMİK, EKMUD, HİDER ve Çocuk Enfeksiyon ve Bağışıklama Dernekleri’nin ortak başlattığı “Hapı Yutma” halk farkındalık kampanyasından bahsetti. Kampanya’nın detaylarına www.hapiyutma.com adresinden ulaşılabilir.

Antimikrobiyal direnç dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından biridir. Antibiyotikler dünyada en çok kullanılan ilaçlar arasındadır. Tüm dünya ülkeleri antibiyotik kullanımını çok yakından takip ediyor. Bu yakın takip sonucu biliniyor ki yaygın olarak kullanılan antibiyotiklerin yarısı dünyada yanlış ya da gerekmediği halde kullanılmaktadır ve bu da antimikrobiyal direnç sorununa yol açmaktadır.

Antibiyotikleri Yaygın ve Yanlış Kullanırsanız, Bakteriler Antibiyotiklere Karşı Kendini Nasıl Koruyacağını Öğreniyor.

Antibiyotikler, sentetik veya doğal yollardan elde edilen ve sadece bakteri grubu mikroplara karşı etkili olan ilaçlardır diyen Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği (HİDER) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal: “Mikropların dünyası geniş. İçinde virüs, mantar, parazit, bakteri var. Antibiyotikler diğer mikroplara karşı değil sadece bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlara karşı etkilidir. Bakteriyel enfeksiyonlar ise örneğin pnömokok bakterisinin neden olduğu zatürre (Pnömoni), tifo, kolera veya bakterilerin neden olduğu idrar yolu enfeksiyonu gibi enfeksiyonlardır.

Sadece bakteri kaynaklı enfeksiyon hastalığı olan hastalar antibiyotik kullanmalıdır uyarısının altını çizen Prof. Dr. Serhat Ünal: “Tüm dünyada antibiyotiklerin kullanımı çok yaygın ve bu yanlış kullanımla mücadele ediyoruz çünkü antibiyotikler yaygın ve yanlış kullanılırsa, bakteriler bundan nasıl korunacağını öğreniyor.”

Gereksiz Antibiyotik Kullanımında Avrupa’da İlk Üçteyiz

Gereksiz antibiyotik kullanımında İtalya ve Yunanistan’la beraber, Türkiye’nin ilk üçün içerisinde yer aldığı vurgusunu yapan Prof. Dr. Serhat Ünal, dünyada da gereksiz antibiyotik kullanımı listesinde çok üst sıralarda olduğumuzu belirtti.

Prof. Dr. Serhat Ünal: “Enfeksiyon hastalıklarında en sık bulgu ateştir ama ateş sadece bakteri enfeksiyonlarında değil, virüslerin neden olduğu enfeksiyonlarda (viral enfeksiyonlar) veya kanser, romatizmal hastalıklar gibi başka hastalıklarda da ortaya çıkar. Bu yüzden her ateşi olan hastaya antibiyotik verilmemelidir. Hekimler hastaları muayene ederek, laboratuvar testleri yaparak hastasının ateşinin bir bakteriyel enfeksiyon hastalığına bağlı olup olmadığını belirledikten sonra antibiyotik önermelidir. En önemli maddemiz hastaya gerektiği zaman antibiyotik vermektir. Doğru hastaya, doğru antibiyotiği seçmek de hekimin görevidir. Enfeksiyonun yeri, şekli, ağırlığı, etken mikroorganizmanın tespiti, mikroorganizmanın antibiyotiklere dirençli olup olmadığı, hastanın genel durumu ve altta yatan bir hastalığı olup olmadığı gibi kriterlere göre hekim doğru antibiyotiğe karar vermelidir. Hastanın bakteriyel enfeksiyonuna yönelik doğru antibiyotiğin hekim tarafından reçetelenmesi sonrası en önemli kural ise, hastanın antibiyotiği hekiminin önerdiği dozda, önerdiği saatte ve önerdiği sürede yani “doğru kullanmasıdır”. Her hastalıkta olduğu gibi enfeksiyon hastalığında da tedavi sürecinde hekim, hasta ile iş birliği içerisinde olmalıdır. Antibiyotiğin hekiminin reçetelediği, eczacının belirttiği şekilde, kaç miligram, günde kaç tane, kaç saat arayla alması gerektiğini anlamak ve bunu doğru uygulamak hastanın sorumluluğudur. Tüm bunlar, bizi akılcı antibiyotik kullanımı dediğimiz antibiyotik direncini engellemedeki en büyük silahımız olan noktaya getiriyor yani “hekim, eczacı ve hasta iş birliğine.”

Hekim Tarafından Yazılan Reçete Olmadan Eczanelerden Antibiyotik Temin Edilemez

Son 5–6 yıl içerisinde kare kod uygulamasıyla artık hekim tarafından yazılan reçete olmadan eczanelerden antibiyotik temin edilememektedir diyen Prof. Dr. Serhat Ünal: “Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımında, tedavi için gerekmediği halde vücuda ilaç veriyorsunuz. Hem hastalığın tedavisi açısından bir anlamı olmuyor, hem ilacın belli yan etkileri var, vücudu gereksiz yere o yan etkilere maruz bırakıyorsunuz. Ek olarak, boşa para harcıyorsunuz, mali yönü de var. Ama bunların tümünden daha da önemlisi, yaygın ve yanlış antibiyotik kullanımı nedeniyle, gerekmediği halde verdiğiniz antibiyotiği vücudunuzdaki mikroorganizmalarla tanıştırıyorsunuz. Şimdi etkili olan antibiyotik, yanlış kullanım nedeniyle bakteriler tarafından tanınıp, kendisine karşı direnç geliştirilmesi nedeniyle bir süre sonra gerçekten hastalık olduğu zaman kullandığınızda etkisini gösteremiyor. Gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanımının en önemli bedeli ise “antibiyotiklere karşı bakteriler tarafından geliştirilen direnç ve bunun sonucunda enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde başarısızlık” olarak ödeniyor. Bu nedenle akıllı antibiyotik kullanım kurallarına uymak gerekiyor.”

Yanlış ve Gereksiz Antibiyotik Kullanma, Hapı Yutma

Prof. Dr. Serhat Ünal: “Dirençle mücadele için sağlık personelinin bu konuda eğitilmesi ve duyarlı olması gerekir. Doktorlara, hemşirelere bu konuda birçok eğitim programı yapılıyor. Doktor, hasta, eczacı iş birliği çok gereklidir. Bu nedenle vatandaşın da bu konuda uyarılması ve eğitilmesi gereklidir. Bunun için de dünyanın değişik ülkelerinde farklı programlar uygulanıyor. Biz de KLİMİK, EKMUD, HİDER ve Çocuk Enfeksiyon ve Bağışıklama Dernekleri’nin ortak başlattığı “Hapı Yutma” halk farkındalık kampanyasında bir araya gelerek vatandaşa bunu anlatabilecek bir kampanya geliştirmek için kolları sıvadık. Hapı yutmak negatif bir terimdir, hap da antibiyotikle ilişkilendirilir. Sloganımızı bunun üzerine kurguladık. Kampanyayla ilgili tüm detaylara www.hapiyutma.com adresinden ulaşılabilir. Ayrıca, topluma yönelik antibiyotik kullanma kurallarını öğretecek bir dizi eğitim programı da hazırlıyoruz ve başarılı olacağını umuyoruz. T.C. Sağlık Bakanlığımızla da iş birliği içerisindeyiz. Bu kampanyamızı vatandaşlarımıza ulaştıracağız.”

Antibiyotikler Virüslere Etkili Değildir

Antibiyotiklerin virüse etkisi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Ünal, sözlerine şöyle devam etti: “Nezleyi, koronavirüsü ya da gribi antibiyotikle iyileştiremeyiz. Ancak bunların seyri sırasında başka bir bakteriyel enfeksiyon da eklenmişse ancak o zaman antibiyotik gerekli olur. Nezle geçiren bir vatandaşımız üzerine başka bakteriyel enfeksiyon eklenmiş ve hekimi ona antibiyotik vermiş olabilir. Hekim neden antibiyotik verdiğini hastasına doğru anlatmazsa hasta, nezlesi sanki antibiyotikle iyileşmiş gibi algılayıp bir daha nezle olduğunda antibiyotik kullanımına yönelebilir. O nedenle sağlık personelleri, hastalık ve tedavileri hastalara doğru anlatmalı, vatandaşlarımız da anlatılanlara dikkatle uymalı.”

Covid-19’a Karşı Alınabilecek Önlemlere Uyulmalı

Prof. Dr. Serhat Ünal: “Bulaşıcı hastalıklara karşı sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz. Spor yapmalıyız, uykumuza dikkat etmeliyiz, stresten uzak durmalıyız. Bunlar her türlü hastalığa karşı bağışıklık sistemimizin korunmasını sağlar. Enfeksiyon hastalıklarına karşı korunmamız ve savunmamızda da rol oynar. Bunların ötesinde vatandaş olarak enfeksiyon hastalığının türüne göre ilave yapmamız gereken şeyler olabilir. Örneğin koronavirüs gibi solunum yolu ile bulaşan bir hastalığın bulaşmasını engelleyebilmek, en azından bulaş riskini azaltabilmek için alınan “maske, mesafe, el hijyeni” gibi tedbirler, benzer yolla bulaşan grip ve nezlenin bulaşmasını da engelleyebilmek ya da azaltabilmek için de geçerlidir. Aşı ile korunabilen enfeksiyon hastalıkları için ise mutlaka aşıların düzgün yaptırılmış olması da şarttır. Ayrıca temel temizlik kurallarına dikkat etmek yine enfeksiyon hastalıklarına koruyucu yapılacak yöntemlerdir” diye belirtti.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.