Halk arasında bir söz vardır ya hani; “Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü?” Genellikle muhatabınızın yaptığı son eylemi anlayamama ve bunun arkasında başka ve uygunsuz bir sebep olduğunu..
Halk arasında bir söz vardır ya hani; “Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü?”
Genellikle muhatabınızın yaptığı son eylemi anlayamama ve bunun arkasında başka ve uygunsuz bir sebep olduğunu ima etmekte kullanılır.
İşte bu günlerde, Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı başlattığı askeri saldırı da aynen bunun gibi…
Öyle ya durduk yerde Ermenistan Azerbaycan’a neden saldırdı?
Eniştenin asıl niyetini anlayabilmek için gelin şu Ermenistan’ı biraz daha yakından tanıyalım:
Ermenistan…
Kuruluşu daha dün…
Güney Kafkasya’da yer alan, 1991 yılına kadar Rus egemenliği altında bulunan, yalnızca üç milyonluk bir nüfusa ve 29.743 kilometrekare yüz ölçüme sahip, hiçbir denize kıyısı bulunmayan, küçük ve zayıf bir kara ülkesi.
Tarım?
Ne gezer? Topraklarının %90’ı 900 metreyi aşan yükseltilerden oluştuğu için tarım yapılabilecek arazi yok denecek kadar az.
Yani toprağın üstünde pek bir şey yok!
Peki ya altında?
Petrol?
Doğalgaz?
Yok, para getirebilecek dişe dokunur hiçbir şey yok!
Sanayi ve teknoloji?
O da yok!
Bağımsız bir ülke mi?
Tabi ki, böyle bir ülkenin gerçekten bağımsız olması beklenemez.
Neden?
Rus ordusu Ermenistan’ı terk etti mi?
Hayır.
Gümrü’de 12, Ahuryan’da 4, Aragaç’ta 2, Eşterek’te 1, Erivan’da 7, Kafan’da 1 ve Nubaraşen kasabasında 2 askeri üs olmak üzere toplam 29 Rus askeri karakolu Ermenistan’da bulunmaya devam etmektedir. Yalnızca Gümrü’deki üslerde tam 5000 Rus askeri var.
Haritaya bakarsanız bu üslerden tam 14 tanesinin Türkiye sınırına yakın bölgelere teşbih gibi dizildiğini görürsünüz.
Ülkedeki Rus askeri varlığı olmasa, ordusunun da dişe dokunur bir yanı yok.
Ekonomi?
Tamamen çökük!
Tam 80 bin civarında Ermeni’nin Türkiye’de kaçak olarak çalıştığı söyleniyor!
Zayıf ve önemsiz bir ülke olduğunu düşünürsünüz öyle değil mi?
Ama öyle değil. Kuzeydoğudan güneybatıya doğru baktığınızda da, güneybatıdan kuzeydoğuya doğru baktığınızda da önemli bir ülke…
Enişteyi sapıkça cesaretlendiren sebep de işte bu önemi.
Bakın bu ülke, Kardeş Azerbaycan’ın topraklarının tam %20’sini 1994 ateşkesinden beri işgali altında bulunduruyor. (Bu işgal nedeniyle bir milyonu aşkın Azerbaycan Türkü kaçgın ve göçgün durumda memleket hasretiyle yaşıyor.)
Şimdi bununla da yetinmeyip; 12 Temmuz 2020’den itibaren, Azerbaycan’ın Tovuz Rayonu’na bağlı Agdam, Dondar Guşçu ve Vahidli köylerini yüksek kalibreli silahlar ve havan toplarıyla vurmaya başlıyor.
Cevabını hak ettiği gibi alıyor olsa da, bu cesaret nereden geliyor?
İsterseniz konuyu biraz daha açalım:
Bakın, Rus Stratejist Aleksandr Dugin, Ermenilerin ve Ermenistan’ın Rusya açısından önemini ifade ederken ne diyor: “Ermeniler Rusya ile jeopolitik bağlantılarını çok canlı idrak eden Hıristiyan bir halktır. Türkiye’den Azerbaycan’a ve Orta Asya’ya giden yolun Ermenistan ve Karabağ’dan geçmesi Nedeniyle, Ermeniler son derece stratejik önemdeki topraklarda bulunmaktadırlar. Erivan Türkiye’yi kıta içi mekânlardan koparan önemli bir stratejik halka haline gelmiştir”.
Daha ne desin?
Hadi, bu ülkenin konumuna bir de bizim gözümüzle bakalım. Rusya kontrolündeki bugünkü Ermenistan Devleti; Anadolu Türklüğü ile Asya Türklüğü arasına sokulmuş bir kama gibidir ve ne yazık ki, tek başına Türk dünyası ile aramıza bir bariyer oluşturarak karadan bağlantımızı, bir başka tabirle de Türk dünyasının toprak bütünlüğünü engellemektedir.
Türk dünyasının birlik oluşturmasından en çok korkan ülke hangisidir?
Rusya…
İşte düğüm, şimdi çözülmeye başlıyor.
Aslında dört bir yanı kapalı, fakir ve zayıf bir Ermenistan’ın Türkiye ile işbirliğine o kadar çok ihtiyacı var ki… Fakat Türkiye-Ermenistan arasında oluşacak iyi bir işbirliği iklimi Ermenistan’ın Rusya’ya olan bağımlılığını azaltacak, Rusya’dan uzaklaştırarak Türkiye üzerinden batı dünyasına yaklaştıracaktır.
Böyle bir eksen kaymasına Rusya müsaade eder mi?
Kesinlikle etmez.
Neden?
1. Çünkü Rusya; Ermenistan’ı Türkiye, ABD, NATO ve Avrupa Birliği’nin Kafkasya
Politikasına karşı denge unsuru olarak kullanmak istemekte ve kullanmaktadır.
2. Rusya Ermenistan sayesinde, Kafkasya’daki politik ve askeri varlığını korumaya devam ederek, bölgede konuşlandırdığı askeri üslerle Azerbaycan’ı ve Gürcistan’ı kontrol altında tutmak istemektedir.
3. Çünkü Rusya, Ermenistan ve Ermeniler aracılığı ile bölgede kendi lehine etnik çatışmalar çıkarabilme olanağına sahip olmaya devam etmek istemektedir.
4. Çünkü. Ermenistan’ın Türkiye ve İran sınırlarının güvenliğini karşılığını almak şartıyla Rusya sağlıyor. Yani çatışma ortamının varlığı Rusya’ya Ermenistan’da güç bulundurma olanağı veriyor.
5. Çünkü Rusya, Ermenistan’ı Rusya’nın bölgedeki politik, ekonomik ve askeri çıkarlarının
korunması yönünde bir bekçi ve bir ileri karakol haline getirmek istemektedir.
6. Çünkü Rusya, buradaki üsleri vasıtasıyla başta Türkiye olmak üzere Gürcistan’ı, Azerbaycan’ı ve Karadeniz’i rahatça gözetleyebilmekte ve dinleyebilmektedir.
7. Çünkü Rusya, Kafkasya’da, Ortadoğu’da, Akdeniz’de ve Kuzey Afrika’da işine gelmeyen gelişmeler olduğunda veya Türkiye’ye bir şeyleri dikte ederek kabul ettirmek istediğinde aynı PKK/PYD kartı gibi Ermenistan’ı da bir kart olarak kullanmaktadır.
8. Çünkü Rusya hem Ermenistan’a, hem de Azerbaycan’a silah satarak para kazanmaktadır.
9. Çünkü Azerbaycan’la sürekli “huzursuzluk” hali, Rusya’nın Ermenistan’ı elinde tutabilmesi için iyi bir olanaktır.
Şimdi gelelim saldırı bölgesine…
Neden Tovuz bölgesi?
Rastgele mi seçildi?
Hayır, tam tersine çok stratejik bir bölge.
Çünkü Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında çok ileri derecede, dünyaya örnek olacak nitelikte büyük bir iş birliği var. Ve bu işbirliğinin dışında bırakılan Ermenistan hem kıskançlık hem de haset içinde!
Şimdi sıkı durun:
Hani şu Ermenistan devre dışı bırakılarak gerçekleştirilen büyük projeler var ya,
Mesela, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu var ya,
Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı var ya,
Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattı var ya,
Hani şu, AB’nin Rus doğalgazına olan bağımlılığını azaltacak olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı projesi var ya,
Hani şu, Azerbaycan’ı Gürcistan üzerinden Türkiye’ye bağlayan tek kara yolu bağlantısı var ya,
İşte bunların hepsi Azerbaycan’ın Tovuz bölgesinden geçiyor.
Saldırıda ilerleme sağlarlarsa, sonucun nerelere varacağını, varın siz düşünün ve Türkiye’nin Azerbaycan’a tam desteğini bir de bu gözle değerlendirin.
Sanırım fail, şimdi daha iyi anlaşıldı.
Bayram değil seyran değilken, enişteyi azmettiren var.
Enişte baldızı öpsün ki ortalık karışsın!
Oyunu Rusya’nın oynadığı aşikâr, fakat görünen odur ki; sonuçta olan yine denizi olmayan karasal iklimin fakir ve kavruk çocuklarına olacak, eninde sonunda Türkiye ile Türk dünyası arasında doğrudan bir kara bağlantısı açılacak ve şanlı Türk sancağı da çok uzak olmayacak bir zamanda Karabağ’a tekrar dikilecektir.
