Gelibolu güzel şehir, güzel olduğu kadar bu güzelliğini hem de isim olarak dünya çapında tanınır, bilinir olduğu halde kullanamayan da bir şehir. Gelibolu tarihiyle doğasıyla çok daha farklı bir noktada..
Gelibolu güzel şehir, güzel olduğu kadar bu güzelliğini hem de isim olarak dünya çapında tanınır, bilinir olduğu halde kullanamayan da bir şehir. Gelibolu tarihiyle doğasıyla çok daha farklı bir noktada olması gereken bir şehir ama nedense bir türlü sıçrayamıyor.
Asıl konu, Orduevi sahil yolu mimari peyzaj projesi, bilindiği üzere geçtiğimiz 28 Ekim’de yapılan törenle açıldı, ama lafta açıldı, çünkü sahil yoluna ulaşımı sağlayan girişler hala kocaman engellerle araçlara kapalı.
Proje kapsamında çevre düzenlemesi dışında yürüyüş yolu, bisiklet yolu ve araç (motorlu taşıt) yolu var ama araç yolunun kullanımı yasak, araç yolu araçlara kapalı, bunun sebeplerinden biri bisiklet yolunun kenarlarına yapılmış olan orta şiddetli bir rüzgarda eğrilecek kalitede olan ışıklandırmaların kırılması olarak gösteriliyor, ikincisi ilçede yaz aylarında bir kaç hafta kalıp kendilerini Gelibolu’nun sahibi gibi gören bazı kişilerin isteği, üçüncüsü de Gelibolu Belediyesi tarafından alınan keyfi bir karar.
Madem ki araç giremeyecek o zaman neden araç yolu yaptınız, madem ki araç yolu yaptınız o zaman neden araç giremiyor?
Birileri sözde belediyeye dilekçe vermişler, “sahil yolu araç trafiğine kapalı olsun” diye, peki Gelibolu bu üç beş kişinin özel malı mı? Gelibolu Belediye Meclisi’nin Kasım ayı toplantısında başkan Özacar da konuyla ilgili bir açıklama yaparak “Burada biraz hoyratça kullanım var. Biz her ne kadar ileriye yönelik araç yolu yaptıysak ta kısa vadede orayı açmayı düşünmüyoruz” diyor. Orduevi sahil yolunun açılışı 28 Ekim de, meclis toplantısı da dört beş gün sonra yapıldı. Hoyratça kullanım aradan geçen dört günde mi anlaşıldı? Hem araç trafiğine açılmamış bir yol nasıl olur da araçlar tarafından hoyratça kullanılmış olabilir ki? Çok açık ve net belli ki bunun kararı daha önceden verilmiş, yoksa sahil yolu açılışı yapıldığında araç trafiğine açılır hoyratça bir kullanım olur bu örnek gösterilerek sonradan trafiğe kapatılırdı, yapılan açıklama da o zaman belki biraz daha mantıklı ve içi doldurulmuş bir açıklama olarak kabul edilebilirdi.
Ben buradan başkan Özacar’a bir öneride bulunmak istiyorum, şuan da hoyratça kullanım nedeniyle araç trafiğine kapatılan ve uzunda bir süre de açılmayacağı tarafınızdan duyurulan Orduevi sahil yoluna kabuklu kuruyemiş sokulması da yasaklansın, hatta bisikletlerin tekerlekleri, yürüyüş yapanların ayakkabıları kontrol edilsin, hatta ve hatta sahil yolunu kullanacaklardan sağlık raporu falan istensin, belli mi olur bir anda akıllarına eser hoyratça bir kullanımda bulunabilirler. Sonra hayvanların girişi de engellensin, sağa sola pislemesinler mesela, girişlere uyarı levhaları asılsın bence. Bu da yetmezse sahil yoluna araçlı araçsız, insan, hayvan her türlü canlı girişi top yekün yasaklansın, kuş bile uçurtulmasın, her yer kameralarla donatılsın, bu kameralar sayesinde bizler belediye web sitesinden izleyelim belki o zaman hoyratça kullanım olmaz.
Ya arkadaş bu kadar yasakçı zihniyet hiç iyi değil, insanların haklarını kısıtlamak doğru bir davranış biçimi değil, bu örnekten yola çıkacak olursak Hamzakoy sahil yolu da, Eğritaş sahil yolu da aynı şekilde kapatılmalı. Orduevi sahil yolu araç trafiğine kapatılıyorsa Hamzakoy ve Eğritaş sahilleri de araç trafiğine kapatılsın. Orduevi sahil yolundaki bisiklet yolunun kenarlarında yer alan ışıkların o şekilde yapılması hatayken sizin gidip araç yolunu trafiğe kapatmanız ne kadar mantıklı?
Ben yaptım oldu mantığı ne kadar kabul edilebilir ki? Sözü edilen hoyratça kullanım Gelibolu’nun her yerinde var, mesela ilk aklıma gelenler, geçmiş yıllarda fener meydanındaki oturma grupları, Hamzakoy’daki hasır şemsiyeler, onlarda aynı akıbete uğramıştı ama buralar araç trafiğine kapatılmadı.
Siz bu sahil yolunu araç trafiğine kapatmak suretiyle bir çok insanın gezinti ve seyir hakkını elinden alıyorsunuz aynı zaman da, çünkü yürüyebilen var yürüyemeyen var, hastası var, çocuklusu var, engellisi var, yaşlısı var. Yazın sıcaktan, kışın soğuktan dolayı yürüyerek gezemeyen bir çok kişi evlerinde mi otursunlar, evlerine mi kapansınlar? Bu gezi alanı herkesin gezi alanı mı, yoksa birilerine özel gezi alanı mı? Mesela elektrikli veya elektriksiz bisiklet, motosiklet yada motorlu araç ile olunca gezi alanı olmaktan çıkıyor mu?
Buradaki asıl konu insanlarımızın bilerek yada bilmeyerek devlet malına zarar vermesidir, bunun engellenmesi öncelikle eğitimle, sonra uyarıcı levhalarla ve duyurularla olmazsa alınacak cezai yaptırımlarla olmalıdır. Yolu araç trafiğine kapatmak sadece kendimizi kandırmaktır ve bunun amacı farklıdır. Ortada yapılan hizmetlere karşı hoyratça bir kullanım varsa bu tamamen insan kaynaklıdır, aracı kullananda, bisikleti kullananda, yürüyüş yapanda, koruyanda kırıp dökende insandır.
Oysa asıl yapılması gereken, Orduevi sahil yolunu araç trafiğine kapatmak değil, Gelibolu’ya yerli ve yabancı nasıl daha fazla turist çekeriz düşüncesi olmalı. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na her yıl binlerce otobüs ziyaretçi geliyor, onların ne kadarı Gelibolu ilçe merkezine uğruyor, onların buraya çekilmesi için neler yapılıyor konularında çalışmalar yapmak yerine biz ne yapıyoruz, Orduevi sahil yolunu araç trafiğine kapatıyoruz.
Bu kafayla daha çoook bekleriz.
(Eski Site Okunma Sayısı- 1069)
