Arada bir Gelibolu’dan derlemeye çalıştığım köşe yazılarıma bir yenisi ile devam etmek istiyorum. Öncelikle Gelibolu Vakfı başkanı Yusuf Acar ve yönetimini kutlamak isterim. Gelibolu Vakfı tarafından ‘Bir öğrencide sen okut,..
Arada bir Gelibolu’dan derlemeye çalıştığım köşe yazılarıma bir yenisi ile devam etmek istiyorum.
Öncelikle Gelibolu Vakfı başkanı Yusuf Acar ve yönetimini kutlamak isterim. Gelibolu Vakfı tarafından ‘Bir öğrencide sen okut, Gelibolu evlatlarını okutuyor’ sloganlarıyla başlatılan Eğitim Bursu çalışması Gelibolu açısından çok olumlu bir proje. Umarım en az düşünüldüğü ölçüde başarılı bir organizasyon olur. Projenin amacına ulaşması için herkesin özellikle de gelir düzeyi yüksek olan kişilerin bu konuya ciddi bir şekilde eğilmeleri gerekmekte. Umarım sonuç beklenildiğinden de güzel olur.
Yaz sezonu malum Gelibolu’da kısa geçiyor. Okulların kapanmasının ardından başlayan sezon Gelibolu Altın Sardalya Kültür ve Sanat Festivali ile son buldu gibi.
Festival demişken bir konuya önemle parmak basmak istiyorum. Gelecek yıl festival yapılacaksa çalışmalarına şimdiden başlanmalı ve değişik fikirleri olan kişilerden ve profesyonel kuruluşlardan destek alınmalı diye düşünüyorum.
Gelibolu Altın Sardalya Kültür ve Sanat Festivali, üstelik uluslararası ve 19’ncu kez yapılmasına rağmen yaşanan aksaklıklar organizasyona gölge düşürüyor.
Bir kere Atatürk Kültür Merkezi’nin yetersiz havalandırma sistemi ve kapısının önünden geçen araçların, özellikle de kamyon gibi büyük araçların sebep olduğu gürültüden dolayı ses geçirmezliği mutlaka ele alınmalı. İçeride kalabalık bir izleyici topluluğu var ama yaz ortasında havalandırma yetersiz, insan adeta boğuluyor, yine pür dikkat bir etkinlik takip ediliyor ama o da ne, dışarıdaki araçların motor ve korna sesleri birbirine karışmış dikkatleri alt üst ediyor.
Bir de festival denildiğinde ilk soru ‘hangi sanatçılar geliyor’ oluyor, bu bir konser etkinliği değil, adı üstünde ‘Kültür ve Sanat Festivali’ ama demek oluyor ki 19’ncu kez düzenlenmesine rağmen bazı şeyler hala anlaşılamamış. Bir başka dikkatimi çeken konu daha var. Konserler balıkhane meydanında olmak zorunda mı? diye sormak istiyorum. Evet orada olmak zorunda mı? İskele mevkii bu tür bir etkinlik için bence normal bir yer değil…
Yazılacak olsa her gün yeni bir konu ortaya çıkaracak olan Devlet Hastanesi konusu yine gündemdeki yerini koruyor. Yazın en kalabalık günlerinde, doktorlar izine ayrılıyor ve zaten yetersiz olan hastane sağlık ocağından bile aşağı bir hizmet kategorisine düşüyor. Branşların bazılarında zaten bir doktor var o da izine gidince o branş boş duruyor, sezon yaz sezonu, nüfus artmış kimin umurunda… Tabii ki doktorlar izine ayrılabilmeli, tabii ki onlarda gidip dinlenebilmeli ama yerlerine geçici doktor olmalı, bir plan olmalı, bir düzenleme olmalı, izinler kademeli olarak ayarlanmalı…
Birazda spor demek istiyorum.
Geliboluspor geçtiğimiz sezon son haftalarda kaçan şampiyonluğun ardından bu sezon daha temkinli ve dikkatli davranıyor. İç transferde geçen sezonun kadrosundan önemli sayılabilecek bir kaç isimle yollar ayrılmış olsa da yapılan transferlerle açıklar kapatılmaya çalışıldı. İç transferde de gelenler gidenleri aratır mı, yoksa onları unuttururlar mı, bunları maçlar başladığında görebileceğiz.
Geliboluspor yeni sezon için sahaya indi ve dün itibariyle yeni sezon çalışmaları başladı. Mehmetçik Stadında yapılan ilk çalışmada sessiz sakin bir ortam vardı. Umarım geçen sezon kaçan şampiyonluk bu sezon el birliğiyle gelir ve mutlu sona ulaşılır.
Geliboluspor dışında Gelibolu’nun bir diğer kulübü Harb-İşspor’da yeni sezonda iddialı olabilmek adına çalışmalar yapıyor. Yenilenen başkanı ve yönetimi ile düşmemek için değil üst sıralar için mücadele etme iddiasında olan Harb-İşspor ilk olarak hoca işini çözdü.
Geçtiğimiz sezon Karabiga Belediye Gençlikspor’u önce Süper Amatör Lig de şampiyon yapan, ardından da baraj maçını kazanarak Bölgesel Amatör Lige çıkartan Serdar Duman ile anlaşıldı.
Sonrasında Altuğ Tan hamlesi geldi. Tan, Genel Koordinatör ve Basın Sözcüsü olarak görevlendirildi. Transferde de Keşan’dan bir golcüyle anlaşma yapıldı. Şimdi verilen sözlerin tutulup ligde üst sıraları hedefleyen bir takım kurulması bekleniyor.
Spor deyince akla ilk olarak futbol geliyor ama daha üç beş yıl önce Gelibolu ismi Triatlon, Modern Pentatlon, Okçuluk, Bisiklet gibi branşlarda ulusal medyada daha çok duyuluyor, yazılıp çiziliyordu. Peki ne oldu da bir anda bu başarılar ve haklarında yapılan haberler kesiliverdi.
Modern Pentatlon, Okçuluk ve Triatlon Federasyonlarında Gelibolu’lu isimler görev alırken ne oldu da bu sporlardan pek söz edilmez oldu. Halil Tuna hocamızın başarılı çalışmalarının sonucu bu mu olmalıydı?
Federasyonların yönetim kurullarında yer alan Cihat Bingöl, Hakan Çakıroğlu, Ümit Doğan neden bir şeyler yapmıyorlar, ya da yapıyorlar da burada ki spor kamuoyunun mu haberi olmuyor?
Sonuç olarak bu sporlar Gelibolu’da öyle yada böyle yapılıyor ama sanki bir parçalanma var. Sanki herkes kendini bir kenara çekmiş. Bu spor dallarının ilgilileri Gelibolu için bir araya gelseler de ortak bir çalışma ile yeniden eski günlere dönsek diyorum. Bu konuda Belediye Başkanı Mustafa Özacar bir görev üstlenebilir, Gelibolu Kaymakamı Namık Kemal Nazlı ile ve Gelibolu’nun ileri gelenleri ile ortak bir yol bulunarak başarılı olduğumuz, Gelibolu’nun ismini dünyaya duyurduğumuz bu spor dalları heba olup gitmeden bir çare bulunmalı.
Yeri geldiğinde her şey Gelibolu için diyenler hadi bakalım görelim sizleri… Madem ki her şey Gelibolu için bu sözde kalmasın…
Daha güzel bir Gelibolu için, sen ben demeden hep birlikte bir şeyler yapılmalı… Yeniden görüşmek üzere…
(Eski site okunma sayıları – 1250)
