Son Dakika: Yerel Tohum Takas Şenliği Yapıldı *** CHP'nin Tebrik Ziyaretleri Devam Ediyor *** Çanakkale’de 8 Kaçak Göçmen Yakalandı *** Ümit Özdağ Et ve Süt Kurumuna Gitti *** Çanakkale Boğazında Gemi Yangını *** Gençlik ve Spor Bakanından Gelibolu’ya Müjde var *** 57. Alay Vefa Yürüyüşü Şehitler Abidesi’nde Yapıldı *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Güneşhan: “İktidar Eğitimdeki Sözlerini Tutmuyor

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Plan ve Bütçe Komisyonu Milli Eğitim Bakanlığı Bütçe Görüşmesinde söz aldı. Güneşhan’ın konuşması şöyle: Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve Bakanlığımızın çok değerli bürokratları;..

Güneşhan: “İktidar Eğitimdeki Sözlerini Tutmuyor
Yayınlanma: 210 Okuma

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Plan ve Bütçe Komisyonu Milli Eğitim Bakanlığı Bütçe Görüşmesinde söz aldı.

Güneşhan’ın konuşması şöyle:

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve Bakanlığımızın çok değerli bürokratları; sözlerime başlarken hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Türkiye maalesef, cumhuriyet tarihimizin, siyasi tarihimizin en ağır, en derin ekonomik krizinin içinden geçmekte. Bunun merkezî yönetim bütçesine ve dolayısıyla da millî eğitime de çok ciddi bir yükü olacak.

Burada güzel güzel rakamlar veriliyor, bütçede eğitime ayrılan kısmın artışından bahsediliyor ama maalesef gerçekler böyle değil. OECD ortalamasına göre öğrenci başına yapılan harcamada son sıralardayız. Somut bir rakam vermek gerekirse, eğitim bütçesinin millî gelire göre oranı OECD ülkelerinde ortalama yüzde 6, bizde ise bu rakam yüzde 2,6 yani 2024 Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi 2023’e göre 2 kattan fazla artmış gibi görülse de bu durum tamamen bir yanılsamadır. Aslında bu rakamlar iktidarın ülkemizi kötü yönetmesi nedeniyle yaşadığımız enflasyonun sonucudur.

Bakın, değerli arkadaşlar, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında millî eğitim bütçesinin eğitim yatırımlarına ayırdığı pay yüzde 17,18’di. Yani 2002 yılında 17,18 eğitim yatırımlarına ayrılan paydı, 2024 yılında ise bu pay yüzde 9,16’ya gerilemiş durumdadır.

Tabii, sürenin çok dar olmasından dolayı sadece birkaç konuya değineceğim: Şimdi, ilki taşımalı eğitim sistemi. Maalesef, bu konu ülkemizin kanayan bir yarasıdır. Geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistikleri yayımlandı. Buna göre 2001-2022 döneminde taşınan ilkokul ve ortaokul öğrenci sayısı 677 binken, geçtiğimiz dönem bu sayı 744 bin olmuş yani sayı daha da artmış.

Taşımalı eğitim her açıdan büyük bir mağduriyet yaratıyor. İstisnai olması gereken bu uygulama maalesef AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminin aslî unsuru oldu. Bu sistemin en büyük mağduru ise maalesef kız çocuklarımızdır. Taşımalı eğitim kız çocuklarımızın okula gönderilmemesi için bir bahane hâline gelmiş durumdadır. Dolayısıyla, taşımalı eğitim sisteminden bir an önce vazgeçmek zorundayız. Yani kapanmış olan köy okullarımızın açılması gerekmektedir. Bugün Türkiye’de binlerce öğretmen atama bekliyor. Şimdi, bu köy okullarımızın belirli bir program dâhilinde açılmasıyla birlikte atama bekleyen öğretmenlerimizin de bu okullara ataması yapılır ve dolayısıyla köylerimiz hem okullarına hem de öğretmenlerine kavuşmuş olur.

Derhâl Çözülmesi Gereken Bir Başka Konu İse Açık Öğretim

Şimdi, değerli arkadaşlar, lise öğrencilerimiz aldıkları eğitimi yeterli bulmayıp üniversite sınavına daha verimli hazırlanabilmek için maalesef açık öğretim liselerine geçiş yapıyor. O arada özel öğretmenlerden ders alıyor, dershanelere gidiyor ve üniversitelere o şekilde hazırlanıyor. Bakın, burada somut bir örnek vermek gerekirse açık öğretim liselerine giden öğrenci sayısı geçtiğimiz eğitim öğretim yılında 1 milyon 566 bin 255’e ulaşmış durumdaydı. Bu sayının 262 bin 365’ini 14-17 yaş grubu yani lise çağındaki öğrenciler oluşturuyor.

Kimi öğrenciler ise eğitim masrafını karşılayamıyor ya da aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla okulu açığa alıp çalışmaya mecbur kalıyor. Daha da önemlisi kız çocuklarımız açık öğretim liselerine gönderiliyor. Açık öğretim liselerine giden 18 yaş altı öğrencilerin yüzde 52’si kız çocuğu. Şimdi “Neden mi?” diye soracak olursak çünkü bu çocuklarımızın bir kısmı evlendiriliyor, bir kısmına ev işleri yaptırılıyor, bir kısmına da çocuk baktırılıyor. Bugün eli kalem tutması gereken kız çocuklarımız evlendirilmeye mecbur bırakılıyor. Evet, bu veriler bize çocuklarımızın okulda olmadığını çok açık, net bir şekilde bizlere gösteriyor. Şimdi, sormak istiyorum: Peki, bu çocuklarımız okullarda değillerse neredeler?

Evet, şimdi bir önceki Bakan Sayın Mahmut Özer ve Genel Başkanınız Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden önce ve seçim meydanlarında bas bas bağırarak mülakatı kaldıracaklarını söylediler. Şimdiki Sayın Bakanımız mülakatları kaldırmadığı gibi bir de şunu söyledi: “Mülakatları mülakat gibi yapacağız.” Şimdi, mülakatları mülakat gibi yapacaksak bundan önceki mülakatlar nasıl yapılıyordu? Bunu ben buradan sormak istiyorum. Yine bir önceki… Mülakatlar devam ediyor, kaldırılmadı, kaldırılmadığına göre.

Sayın Cumhurbaşkanının bakın, seçim zamanında söylediği laf aynen ortada “Mülakatları kaldıracağız.” dedi, kaldırıldı mı? Kaldırılmadı, şimdi ona bakmak lazım.

Yine aynı Bakan Sayın Mahmut Özer 100 öğrencisi olan her okula psikolojik danışman ve rehberlik öğretmeni alma sözü vermişti. Geldiğimiz noktada da bu sözün tutulmadığını görüyoruz.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.