Son Dakika: Sağlıkta Şiddetle Sonuna Kadar Mücadele *** CHP'li Güneşhan "İktidar Turizmi Otuz Yıl Geri Götürecektir" *** Turizm Haftası’nda Seramik Standı İlgi Çekiyor *** Kira Anlaşmazlıkları Yüzde 80 Davaya Dönüşüyor *** Lapseki’de İşçiler Göçük Altında Kaldı *** İnternet Gazetecilerinden Erkek’e Ziyaret *** Aranan Kaçak Gelibolu’da Yakalandı *** Çanakkale’de 33 Afgan Kaçak Yakalandı *** Wedding Show 2024 Fuarı Çanakkale’de Yapıldı *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Kent Enstitülerini Hayata Geçirebiliriz

Kent Enstitüleriyle Cumhuriyetin bizi biz yapan değerlerini yeniden hayata geçirebiliriz. Kent Enstitüsü’nün mimarı DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, “Pandemi insanlara dayanışması gerektiğini öğretti. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda bizim..

Kent Enstitülerini Hayata Geçirebiliriz
Yayınlanma: 537 Okuma

Kent Enstitüleriyle Cumhuriyetin bizi biz yapan değerlerini yeniden hayata geçirebiliriz.

Kent Enstitüsü’nün mimarı DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, “Pandemi insanlara dayanışması gerektiğini öğretti. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda bizim milletimiz İmece’yi çok iyi biliyordu. Kooperatifleşmeyi çok iyi biliyordu ve işte buradan kooperatifleşme, Köy Enstitüsü ve Kent Enstitüsü kültürü ile pandemiyle savaş sahasını iyi analiz ederek sentez yapmalıyız” dedi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, pandemi sürecinde insanların yardımlaşma duygularının yeniden harekete geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Bunu Köy Enstitüleri, Kent Enstitüleri ile birlikte hayata geçirebiliriz” dedi.

Pandemi koşullarının tüm dünyada aynı şekilde seyrettiğini ifade eden DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, “Pandemi koşulları aynı, ekonomik krizler aynı. Peki, biz buradan nasıl çıkacağız? Biz olarak çıkabiliriz yoksa yok oluruz. Bunu Cumhuriyet aklı bunu yaptı. Cumhuriyet dönemi hem yöneticiler hem de halkımız imeceyi çok iyi biliyordu, kooperatifleşmeyi çok iyi biliyordu. İşte buradan kooperatifleşme, Köy Enstitüsü, Kent Enstitüsü ve pandemi ile savaş, hıfzıssıhha sahası bunların hepsinden biz, oturup sentez yapmalıyız. Başının çaresine bakacaksın, her ulus devlet başının çaresine baktı” şeklinde konuştu.

Geçim Sıkıntısı İmeceyle Aşılabilir

Halkın geçim sıkıntısı yaşadığının altını çizen DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, “Halkımız önceden maaşı ile geçinebiliyordu, bir babanın maaşı ile bir aile geçinebiliyordu, şimdi bir kişinin maaşı ile ailenin geçinmesi mümkün değil. Açlık sınırının altında alınan ücretler, kişi ne yapacak, nasıl doyacak? İşte yüz yıl sonra Cumhuriyet’in kurulduğu gibi bir döneme geldik. O nedenle de yine çözümümüz kendimizde. Bizi biz yapan değerlere sarılmamız lazım. Çözümü bu milletin geleneklerinde arayacağız. Cumhuriyeti kuranlar, bu milleti çok iyi tanıyanlardı ve kendi yapısına uygun eğitim sistemi geliştirdiler. Köy Enstitüsü, vardı, kapatıldı. İnsanlar kentlere göç ettirildi, bunun yanlış bir göç hareketi olduğunu pandemi de daha iyi anladık.

Biz şimdi Kent Enstitülerini hayata geçireceğiz. Atatürk gibi düşünmek, Cumhuriyet aklını yeni döneme formatlayarak Cumhuriyet’imizi ikinci yüzyıla hazırlamamız lazım. Pandemi insanlara dayanışması gerektiğini öğretti. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda bizim milletimiz İmece’yi çok iyi biliyordu. Kooperatifleşmeyi çok iyi biliyordu ve işte buradan kooperatifleşme, Köy Enstitüsü ve Kent Enstitüsü kültürü ile pandemiyle savaş sahasını iyi analiz ederek sentez yapmalıyız.

Gördüğünüz gibi herkes neyi konuşuyor; olumsuzlukları. Umut nerede peki?; Cumhuriyet’e inananlarda, umut Atatürk gibi düşünmeyi bilenler de, o kurucu ruhta” ifadelerini kullandı.

Şimdi de “Kent Enstitüsü” ve “Cumhuriyet Kent” Modeli ile Kalkınmamızı Gerçekleştirebiliriz

Dr. Handan Toprak Benli, Kent Enstitüsünün hayata geçirilmesini belirterek şunları kaydetti; “Biz, Cumhuriyet aklını ve o ruhu taşıyarak Kent Enstitüsünü kuralım dedik. Bunları da yerel yönetimlerden başlayarak, ben İstanbul Avcılar da belediye başkanlığı dönemimde aldım, patentini de aldım. AKP yapısı ya da diğerleri bir şeyi alıyorlar içini boşaltıyorlar. İsmi kopyalıyorlar ve sonra içi boş dedirtmek için, yani içini boşaltmasınlar diye güzel bir çalışma yaparak Kent Enstitülerini kurduk. Milli Eğitim’de örgün eğitim var. Örgün eğitimden sonra zaten kısa dönem okulda kalıyoruz. Sonrası yok. Çocuklarımız sanat öğrenebiliyor mu, yapabiliyor mu? Yapamıyor. Konservatuara kadar kurdum tabi bizden sonra kalmadı. Burada okul öncesi dönemden başlıyorsunuz. Kent Enstitüsüne okula gitmeden önce kentte yaşayan o çocuğun o insanın koordinatlarını yüklemek gerekiyor. Burada mahalleri annesi çalışmayan çocukları da getirerek hafta da üç gün ikişer saat eğitim alıyor. Sonra bu çocuklar ben şuyum, ailesi ile birlikte kendisini tanımayı, nerede yaşıyorsa o mahalleli, o şehirden olduğunu aktarıyor. Ülkesini, şehrini ve kendisini tanımlıyor. Cumhuriyetin çok önemli kurumlarının bugün bile yaşıyor olmasının sebebi nedir biliyor musunuz; kurumsallaştırmak ve akademikleşmek. Ne yapmış Mustafa Kemal Atatürk, sanatı kurumsallaştırmış akademikleştirmiş konservatuarları kurmuş fakr-u zaruret içinde bir Cumhuriyeti kurarken konservatuar kurmayı ihmal etmemiş. Kurumsallaştırmış, akademikleştirmiş.

Bizde Kent Enstitülerini kurumsallaştıracağız, akademikleştireceğiz ve halkımızın eğitimine en iyi şekilde yön vereceğiz.”

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.