Son Dakika: Uluslararası Çanakkale Savaşları Sempozyumu Yapıldı *** Müzikle Umuda Yolculuk Konseri Verildi *** Başkan Soyuak “Makam Aracı Kullanmayacağım” *** Çan Belediyesi’nden Larva İlaçlaması *** Triatlon Spor Kulübü’nden Başkan Soyuak’a Ziyaret *** Bülent Turan'dan Hayırlı Olsun Ziyareti *** Yerel Tohum Takas Şenliği Yapıldı *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Kentlerimizi mi Koruyacaksınız Yoksa Kendinizi mi?

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, AKP’nin kentsel dönüşüm yasası ile ilgili TBMM Genel Kurulunda söz aldı. Güneşhan’ın konuşması şöyle: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün,..

Kentlerimizi mi Koruyacaksınız Yoksa Kendinizi mi?
Yayınlanma: 192 Okuma

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, AKP’nin kentsel dönüşüm yasası ile ilgili TBMM Genel Kurulunda söz aldı. Güneşhan’ın konuşması şöyle:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, ülkemizin geleceğine doğrudan etki edecek bir teklifi görüşüyoruz. Teklifin gerekçesinde de belirtildiği gibi, Türkiye genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm var. Bunların 6 milyon civarı risk altında ve 2 milyon bağımsız bölümün de acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Oysa 2012 yılında çıkarılan 6306 sayılı Kanun’la bugüne kadar 2 milyon 200 bin dönüşüm gerçekleştirilmiştir. Tabii bu arada 6 Şubat depremiyle tüm ülke olarak çok büyük acılar yaşadık. Her ne hikmetse iktidarın aklı başına ancak gelebildi. Üstelik gelip açıklamayı ivedilik konusuyla yapıyorlar.

Değerli arkadaşlar, ivedi olması elbette çok önemli ancak asıl önemli olan iyi bir hızla doğru bir işi, doğru bir zamanda yapmaktır. Kentin dönüşümüne inşaat ve yandaşa kaynak olarak yaklaşan, rantsal dönüşüm mantığında olan bir iktidarın bu sorunları çözmesi asla mümkün değildir. Zaten çözemiyor da çünkü sorun zihniyette. Bu işlerin “Ben yaptım, oldu” mantığıyla, anlayışıyla gerçekleşmesi mümkün değildir. Gelinen noktada Kentsel Dönüşüm Başkanlığına neredeyse bakanlık yetkisi sunan, Başkanlığı özel bütçeli kuruluş statüsüne getiren, yerleşim yerlerinde de başkanlığa rezerv alan belirleme yetkisi veren bu teklif büyük soru işaretlerini de beraberinde taşıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hızlanma gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini icat eden, birkaç müteahhide kaynak aktarmayı hedefleyen bu tavırlar bu yasanın kendisini afet hâline getirme olasılığı da taşımaktadır. Elbette afetlere karşı hep beraber tedbirler almak zorundayız ama iktidar özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri saf dışı bırakarak yerel yönetimleri işin içine katmadan merkezden bu işi çözmeye çalışıyor. Bu mümkün müdür değerli arkadaşlar? Elbette ki hayır. Kaldı ki “kentsel dönüşüm” denilen şey, bir binayı yıkıp yerine yenisini yapmak değildir. Kentsel dönüşüm: Sosyal donatılar, kütüphaneler, kreşler, parklar, yeşil alanlar, sağlık merkezlerinin olduğu doğal afetlere dayanıklı konutlar yapmaktır. Aynı zamanda buralarda kentlerin kimliği de mutlak suretle korunmalıdır.

Değerli milletvekilleri, doğru kentsel dönüşümle mağduriyet gerçekten ortadan kalkabilir. Oysa, AKP’nin kentsel dönüşümünde halkımız mağdur ediliyor, insanlar yerlerinden yurtlarından ediliyor, doğup büyüdüğü topraklara maalesef geri dönemiyor. Yerinde dönüşümü sağlamak gerçekten çok mu zor? Yani yurttaşın rızasını alarak dönüşümü sağlamak imkânsız mı?

Değerli arkadaşlar, iktidarın temel sorunu bence samimiyet. Önce gerçekten samimi olmak zorundayız ama maalesef daha önceki tecrübeler de bunun böyle olmadığını bizlere gösterdi. “Deprem” deyince aklımıza ilk gelen yer, İstanbul. Peki, İstanbul’daki en önemli paydaş kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Şimdi, İstanbul’da afetle ilgili toplantılar yapılıyor ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çağrılmıyor. Peki, bu şartlar altında başarılı olmak mümkün mü? Elbette değil. Bu da samimiyetsizlikle bu sorunların çözülmesinin imkânsız olduğunu gösteriyor. “AKP’nin kentsel dönüşümü nedir?” diye soracak olursak on beş yılda dönüştürülemeyen Fikirtepe’yi örnek gösterebiliriz. On beş yılda 7 bakan değişti. Perişan edilmeyen hiçbir kimse, hiçbir aile Fikirtepe’de kalmadı. Kentsel dönüşüm konusunda iyi bir örnek de arıyorsanız İzmir Büyükşehir Belediyesinin Örnekköy Projesi’ne bakabiliriz; yüzde 100 uzlaşının sağlandığı bir proje ve bu proje yerinde gerçekleştiriliyor.

Şimdi, buradan sormak istiyorum: Demek ki istenirse yapılırmış, burada önemli olan niyet. İşte dediğim gibi, halkı mı koruyacaksınız yoksa bir avuç yandaşı mı? Kentlerimizi mi koruyacaksınız yoksa kendinizi mi? Geleceğimizi mi yeşerteceksiniz yoksa dolarlarınızı mı? Ayrım işte bu kadar açık ve net. Hepinize en içten saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ederim.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.