Bu aralar filmlerden gidiyorum. Her zaman en iyi filmlerin mayıs ve ekim aylarında geldiğini savunurum. Tabii bunu bir gerilim sever olarak söylüyorum. Bu aylarda güzel gerilim filmleri sinemaları neşelendirir. Bu..
Bu aralar filmlerden gidiyorum.
Her zaman en iyi filmlerin mayıs ve ekim aylarında geldiğini savunurum.
Tabii bunu bir gerilim sever olarak söylüyorum.
Bu aylarda güzel gerilim filmleri sinemaları neşelendirir.
Bu hafta gittiğim film aksiyon ve gerilim karışık.
Eminim fragmanlarını görmüşsünüzdür, adı “San Andreas” bizde “San Andreas Fayı” olarak geçiyor.
Bir doğal afet filmi.
Bu tarz filmleri de severim. Abartılı unsurlar ve işleyişler olsa da bizi gerçeklere götürüyor ve unuttuklarımızı hatırlatıyor.
Bu filmin özellikle de deprem konusunu işlemesi bize çok uzak bir konu değil.
Devamlı bir deprem ülkesinde yaşadığımızı belirtsek de bildiklerimiz veya aldığımız önlemler halen çok yetersiz.
San Andreas filminde olabilecek en büyük deprem senaryosunu işlemişler.
Anlattıkları bazı bilimsel şeyleri iyi takip etmek gerek, çünkü bunlar olabilecek konular.
Sadece konusu değil işleyişi de çok iyi. Efektler inanılmaz. Hollywood bu filmde “efektler bizden sorulur” diyor resmen. Hem de daha ilk saniyesinden son saniyesine kadar yerinizde oturtmayacak şekilde diyor bunu.
Aslında kısaca; insanlar ne kadar dayanıklı bir yaşam ve binalar kurduklarını düşünseler de doğa ananın gücüne karşı yarışamayacaklarını anlatıyorlar bize. Daha doğrusu hatırlatıyorlar.
Son zamanda dünya üzerinde artan gök delenler ve mega yüksek yapılara da dokunuyorlar.
Olmazsa olmaz klişeler de var elbet.
Her kıyamet ve afet filminde karşımıza çıkan sıkıntılı bir evlilik konusu işlenmiş yine. Milliyetçilik de var her zamanki gibi ama inanın bana olmasaydı da büyük eksiklik hissederdik.
Zaten filmin tamamında o kadar kendinizi gerilime kaptırıyorsunuz ki, bunları görmüyorsunuz bile.
Filmde sevdiğim bir şey Dwayne Johnson’un oynadığı karakterin bir arama kurtarmacı olarak çalışıyor olmasıydı.
Yani diğer filmlerde doğru evlilikler yapıp bir pilot ve bir de şoför kocayla hayatta kalanlar yok.
Bu arada filmde yaşam üçgeni gibi deprem anında neler yapılmalı, neler yapılmamalı hatırlatılıyor. Bence sırf bunun için bile izlenir.
Bu haftaki film önerim bu.
Sinemalardayken kaçırmayın derim, çünkü eğer evinizde 3D ve 5+1 sisteminiz yoksa bekleneni vermeyebilir.
