Son Dakika: Çanakkale Kara Savaşlarının 109. Yılında Şehitler Anıldı *** CHP’li Güneşhan: “Yaşasın Çanakkale Ruhu” *** Solotürk’ten Çanakkale Boğazı’nda Gösteri *** CHP’den 23 Nisan Çocuk Bayramı Kutlaması *** 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlaması *** Çocuklardan Kaymakam Abacı’ya Ziyaret *** Kerem Aktürkoğlu’nu Yedirmeyiz *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Şimdi Şifa Zamanı “Hıdırellez”

Billahirrahmanirrahim. Merhaba saygıdeğer okurlarım. Sizlerle unutulan bir adet, bir gelenek gibi bilinse de bizler Hıdırellez’i, kışın bitip, baharın başlaması, kırlarda, eğlenceyle bayram olarak kutlanmasını biliriz. Mahallece, komşularla ve ailece kutlanan..

Şimdi Şifa Zamanı “Hıdırellez”
Yayınlanma: 526 Okuma

Billahirrahmanirrahim. Merhaba saygıdeğer okurlarım. Sizlerle unutulan bir adet, bir gelenek gibi bilinse de bizler Hıdırellez’i, kışın bitip, baharın başlaması, kırlarda, eğlenceyle bayram olarak kutlanmasını biliriz. Mahallece, komşularla ve ailece kutlanan bu adet her yerde farklı törenlerle kutlanır. Edirne’de, Kırklareli’nde, Kakava şenlikleri, Keşan’da Dallık adı altında kutlanır.

Siz okurlarımla bir anımı paylaşmak istedim. Benden öncesi olan yıllarca devam eden benim 7 yaşımda tanıştığım 10 yaşımda kaybettiğim anım. Allah yer yüzünde biz kulları için şifa olan her şeyi yaratmıştır, bildiğimizden çok unutulmuş ve bilinmeyen adet ve gelenek çoktur. Bu bilinenler ve adetler, adetleşmiş, şifa veren haline gelmiş olanlar vardır. Günümüzde unutulan adetler. Dertlere derman olan adetler ve benim şahit olduğum şifa kaynağı oğlak eti, olanın olmayana borcunu borç bilen kişilerin birleşip aldığı oğlağı paylaşanlar var ama bu kişinin dağıtması ancak ailesine yetiyor.

Amaç her kişinin yemesi. Bu yazıyı yazma amacım her kişi imkanları dahilinde bir kilo alıp yiyebilir. Niye mi çünkü vücudumuza ve ruhumuza o kadar çok faydası var. Benim annemin babası dedem Cumalı köyünün ağası İsmail Ertürk, her sene oğlak zamanı, (Hıdırellez 6 Mayıs) oğlaklardan davetli sayısı kadar keser başta Çanakkale Valisi, Gelibolu Kaymakamı, millet vekilleri, savcılar ve müdürler davet edilirdi. Ece ovasındaki bütün köyler ve köyün tamamını bu özel güne davet ederdi. Sadece oğlak mı tabi ki değil, bir gece önce sağılan koyun sütünden mayalanan taze tuzsuz peynirden yapılan kazanlar dolusu peynir helvası, taze köy ekmeği ikram edilirdi.

Sizlerle çocukluğumda yaşadığım bir anımı paylaştım, şimdi oğlak bildiğiz gibi keçinin yavrusu, şimdi keçi etinin faydalarını paylaşalım; Besin değeri yüksek bir ettir, az yağlı olduğu için kolesterol hastaları tarafından tüketilir, kalp ve damar sağlığını korur, hafızayı güçlendirir, hücre yapısını korur. Keçi eti diğer et türleriyle kıyaslandığında B1 ve B2 vitaminleri bakımından daha zengindir ve daha ucuzdur.

Hıdırellezin bir de dini tarafı vardır, adını Hızır ile İlyas’ın evliya veya peygamber olduğu söylenir gökyüzünde buluşmasının bugün olduğu tahmin edilir. Kimlerine göre Hızır ile İlyas’ın kardeş oldukları ve Hızırileilyasın buluşmasına halk dilinde Hıdırellez denmiştir. İki kardeşin dünyanın bir ucundan bir ucuna buluşmaları, halkın gül ağacında buluşacaklarına inandığı ve toprağa bastığı düşünülür. Gül ağacı dalına istekler yazılıp bağlanır, gülün altına yere toprağın üstüne dilekler çizilir, evler yapılır taşlardan, çubuklardan salıncaklar yapılıp gül dalına bağlanır. Akşam olunca ateş yakılır üzerimizdeki manevi hastalıklar ve kötü bakışların sebep verdiği hastalık ve nazarlar yansın diye atlanır. Gelibolu’da fener altındaki sahilde denizin içinde büyük bir kaya vardır. Babaannem ile sabah namazını kılmak üzere alaca karanlıkta hızır kayasına giderdik. Babaannem namaz kılmak için hızır kayasına giderdi bende kıyıda 40 taş atardım denize dilek dilerdim. Sonra sütlü kahve içmek için eve gelir, komşuların büyük bahçesinde sütlü kahveler içilir, sohbetler edilir, bahar geldi diye herkesin evinde kendi diktiği çiçekli basmalardan, fırfırlı, kocaman cepli dikilen elbiseler giyilirdi. Herkes çok mutlu, umutlu bir de geceden gül ağacı altına çömlek konur, içine her kişi tanıyabileceği bir düğme atardı, her çekilişte takvim yapraklarındaki beyitler okunur bu kişiler mahallenin genç kızları olurdu. Edirne’de meşhur Tunca nehrine girer yıkanırlar, ağaç dalları koparıp birbirlerine vururlar ve başlarına çiçek takarlar. Davul zurna eşliğinde oyun oynanırdı. Oğlaklar çevrilir, o gün hayır dualar ederek mutlu olarak bitirilir. Edirne’de saray içinde bu gün oğlak yenirdi.

Saygı değer okurlarım görüşmek dileğiyle…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.