Gelibolu ilçemizin gündem belirleyen sitesi www.gelibolugaste.com yetkililerinden köşe yazmam yönünde talep geldiğinde belki de hayatımda ender bir şekilde düşündüm. Yaptığım televizyon programında ve daha önce yazdığım köşe yazılarında genelde kullandığım..
Gelibolu ilçemizin gündem belirleyen sitesi www.gelibolugaste.com yetkililerinden köşe yazmam yönünde talep geldiğinde belki de hayatımda ender bir şekilde düşündüm. Yaptığım televizyon programında ve daha önce yazdığım köşe yazılarında genelde kullandığım sert üslup bir çok çevreyi rahatsız ederken, asıl önemsediğim sorunların üstüne gitme, sessiz kesimin sesi olma ve doğruları net bir şekilde yazma isteği yeniden köşe yazmam gerektiğini bana hissettirdi.
Bu ilk yazımda spor ve siyaset üzerinde biraz empati yapacağım. Spor ve siyaset bir arada olur mu? Spor’a siyaset sokulmalı mı? Belediyeler spor’un neresinde olmalı? Hep aklımı kurcalamıştır.
Saha içindeki mücadeleye siyaset bulaşmamalı, fakat saha dışındaki yani tesisleşmeye mutlaka siyaset bulaşmalı. Bugün kentin tek profesyonel takımı Çanakkale Dardanelspor yaklaşık 16 aydan buyana müsabakalarını taraftarından uzak stadlar da oynuyor.
Şimdi düşünüyorum Çanakkale 18 Mart stadyumuna ne napılıyor ki stad 16 aydır bitirilemiyor. Yeniden stad mı inşaa ediliyor? Yoksa kentimize olimpiyat stadımı yapılıyor tabii ki hiç biri değil ortaya çıkan bürokratik engeller stadın bitmesine engel oluyor ve stadın ne zaman biteceği de meçhul, sorun değil nasılsa sonunda bitecek ve yine eskisi gibi müsabakalar oynanacak.
Beni asıl kızdıran konu ise amatör futbol kulüplerimize belediyelerimizin yeteri desteği vermemesi. Belediyelerimize gelmeden önce Türkiye futbol Federasyonunun resmen amatör kulüplerimizi soymasına gelelim. Düşünün adı üstünde amatör yani zevk için yapılan zaman zaman ise cüz’i miktarlarda paralar kazanılan spor dallarının toplamı bugün bir amatör futbol takımı bir başka takımdan transfer yapmak istediğinde Türkiye Futbol Federasyonuna para yatırmak zorunda liglere katılmak için bile bir meblağ ödemek zorunda, oysa ki Türkiye Futbol Federasyonu bütçesi neredeyse devlet bütçesine yakın ve özerk bir kurum, bu kadar geniş bütçeye sahip olan federasyon neden gözünü amatör kulüplerin bütçelerine dikiyor? Hadi diyelim dikti karşılığında amatör kulüplere ne veriyor? Bunları hep ilerleyen yazılarımızda paylaşacağız.
İşimiz gereği ülkenin her yerine gidiyoruz ve gördüğümüz manzara şu, iktidar partisine mensup belediye’ye sahip olan il veya ilçelerin spor kulüpleri geniş imkanlara sahip, bahsedilen il ve ilçelerde inanılmaz tesisleşmeler yapılmış. Şimdi burada konu şu, ya iktidar partisi spor’u çok seviyor, yada iktidar olmanın avantajları kullanılarak tesisler ve imkanlar buralara kaydırılıyor. Muhalefet partisine mensup illere veya ilçelere gittiğimizde durum sancılı, tesisleşme sıfır, takımlara tanınan imkan sıfır, muhalefet partilerine bağlı belediyeler ya spor’u sevmiyor yada gerçekten imkanları çok sınırlı.
Bana göre Belediyeler spor’a yatırım yapmak zorunda, tesisleşmeye yatırım yapmak zorunda, sonuçta amaç insana yatırım yapmak ise bu öncelikle spor’dan geçer. Belediyeler ilçelerinde veya illerinde bulunan kulüplere sahip çıkmak zorundadırlar. Belediyeler sorumluluk alanlarında daha fazla spor tesisleri yapmak zorundadırlar. Amaç gençlerimizi kahve köşelerinden kurtarmak ise buna mecburdurlar. Amaç sağlıklı bir insan nesli ise belediyeler kendilerine güvenen ve bir çok zorunlu ödeme yapan halka spor yapma imkanı sağlamalıdırlar.
Evet bu ilk yazımızı fazla etliye sütlüye dokunmadan sizlerle tanışma babında tamamladık. Sanırım yazıyı sonuna kadar okuduğunuzda bundan sonraki yazıların üslubunun sertleşeceğini farketmişsinizdir. Bir sonraki yazıda buluşmak üzere hoşçakalın.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.