İDA Dayanışma Derneği yönetim kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında “STK’ları Rahat Bırakın” denildi. İDA Dayanışma Derneği tarafından yapılan basın açıklaması şöyle; 19 Aralık 2020 tarihinde TBMM Adalet Komisyonunda görüşülerek Genel..
İDA Dayanışma Derneği yönetim kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında “STK’ları Rahat Bırakın” denildi.
İDA Dayanışma Derneği tarafından yapılan basın açıklaması şöyle;
19 Aralık 2020 tarihinde TBMM Adalet Komisyonunda görüşülerek Genel Kurula sevkedilen ve 6 kanunda değişiklik öngören 43 maddelik “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Ve Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” torba yasa, içine yerleştirilenler bakımından başta Anayasa olmak üzere bağlı olduğumuz uluslararası sözleşmelere, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ve edinilmiş tüm müktesep haklara aykırıdır.
Yasa, teklifi, amacı ve ismi ile hiç ilgisi olmaksızın, Dernekler Kanununda yapılan değişikler ile, mevcut dernek ve vakıfların örgütlenme özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlanmakta ve İçişleri Bakanlığınca dernekler üzerinde vesayet sağlayacak yeni düzenlemeler içermekte, İçişleri Bakanına dernek yöneticilerine soruşturma açma, soruşturma açılan dernek yöneticilerini görevden uzaklaştırma veya dernek faaliyetlerini durdurma yetkisini düzenlemektedir.
Ülkemizde, asılsız bir takım iddialarla hak ihlallerine duyarlı binlerce kişiye, dernek yöneticisine, sivil toplum aktivistine, gazeteci, siyasetçi, meslek örgütü mensubuna, hemen her gün soruşturma açıldığını düşünürsek ki; soruşturma bir şüphenin varlığı halinde savcılık makamınca yürütülen bir işlemdir. Kesin bir hüküm değildir. Dernek yöneticilerinin, mahkeme kararı olmadan suçlu gibi işlem görmeleri başta masumiyet karinası ve Anayasaya aykırı iken, İçişleri Bakanlığınca bir kişi hakkında soruşturma açıldığı gerekçesiyle dernek faaliyetlerinin durdurulması bu yasa ile mümkün kılınmaktadır.
Ülkemizde İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü verilerine göre güncel rakam olarak 121.718 dernek bulunmaktadır. Yönetimleri ve üyeleri dışında bu kurumlar milyonlarca gönüllü ile çalışmaktadırlar ve toplumsal muhalefeti oluştururlar. Demokratik toplumlarda çok önemli bir toplumsal eleştiri mekanizmasının aracıdırlar. Karar vericiler üzerinde etkili olduklarında, toplumu rahatlatan bir işlev görürler. Tabanın sesidirler. Toplum, STK ile nefes alır. Aksi durum, karar vericide de toplumda da stres ve tahammülsüzlük biriktirir. Otorite böyle düzenlemelerle toplumun nefes borularını kesmektedir. Atılan adım yanlıştır. STK’ları rahat bırakın.
Sonuç olarak, yine bir oldu bitti ile TBMM Genel Kuruluna getirilen bu torbanın yasalaşması durumunda, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, doğa ve toplum, kültür-sanat, hukuk vb. alanında faaliyet yürüten tüm STK lar, hızlı bir kapatma riski altındadırlar. Bu aslında sivil toplumun tümden kapatılması ve büyük uğraşlarla elde edilmiş toplumsal kazanımların yok edilmesi anlamını taşımaktadır.
Parlamentodaki duyarlı milletvekillerine sesleniyoruz. Bu torba yasayı durduralım lütfen. Zira STK’lar torbaya sığmaz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.