Bismillahirahmanirrahim Merhaba, saygıdeğer okurlarım. Temizlik denince akla ilk olarak ruh temizliği gelmelidir. Beden temizlenir su ile, ama ruh ne ile temizlenir bilir misiniz? Akıl ile. Akıl düşünceyle bir olursa ruhunu..
Bismillahirahmanirrahim
Merhaba, saygıdeğer okurlarım. Temizlik denince akla ilk olarak ruh temizliği gelmelidir. Beden temizlenir su ile, ama ruh ne ile temizlenir bilir misiniz? Akıl ile. Akıl düşünceyle bir olursa ruhunu temizlemez, çünkü hiç kirletmez ki. Temiz tutar, çok kirleneceğini hissettiği vakit kendini daha da temizler. Nasıl mı temizler kendini? Hep denetler. Nasıl denetler? Kendi kendinin eksikliklerini tamamlayarak. Nasıl görür bu eksiklikleri? Başkasın da görüp beğenmediği hal ve tavrı kendisinden silerek. Nasıl aklını kullanır? Başkasını kınamak yerine kendisinde var mı diyerek denetler, bakar ki yok çok şükür der sevinir ve bağışlar kendisine yapılan tavrı ve davranışı ve kendisini tertemiz yapar. Nasıl kendimizi savunuruz? Başkasının bize yaptığını yapmayarak. Kendini aklı ile savunur, ne ile kendi kendini eğiterek, ne ile eğitir Allah’ın bize yap dediklerini yaparak, yapma dediklerini yapmayarak ezberlemiştir. Yapmasını bilir ve denetimi elden hiç bırakmaz sakin düşünerek, aklını kullanarak kendine zarar gelmesini engeller. Başkalarına karışmaz, hep kendine karışır.
Kur’an-ı Kerim de yazan (aklınızı kullanın) diyen ayetler vardır. Bu ayetlerin tamamı 48 adettir bendeniz siz saygıdeğer okurlarıma yazacağım ayetlerden sonra tamamını okuyup düşünmeniz dileğiyle ayetlerin üç tanesini yazıyorum.
Enbiya Suresi: 10- Ayet= And olsun size, için de öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? Enbiya Suresi: 67- Ayet= Yuh olsun size de Allah’tan başka o taptıklarınıza da! Hala aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Yasin Suresi: 62- Ayet= Doğrusu (o şeytan) sizden nice kuşakları yoldan çıkarmıştır; o zaman aklınız başınızda değil miydi?
Saygıdeğer okurlarım Endülüslü bir alim, Sufi mistik şair ve filozoftur. Bu kişi geleneksel unvanı Muhyiddin’du manası= dini dirilten. Muhyiddin İbni Arabi’nin ölümünün Enbiya suresin de yazılan sözlerin doğruluğunu bizzat kanıtlamıştır.
Şimdi hikayeye başlayalım. Günlerden bir gün gezerken her yerde, her kişiyle sohbet eder, dini ve yaşamda gerekli bilgiler veren üstat gezerken de otururken de Allah’ına şükür edermiş. Doğru olanları söylemekten de hiç korkmazmış. Gittiği mekanda bir sohbeti dinlemiş ve orada oturan kişilere seslenerek sizin taptıklarınız benim ayağımın altında diyerek kaçmaya başlamış. İbni Arabi kaçmış sohbet halkı kovalamış derken İbni Arabi istediği tepeye şuan defnedildiği tepeye varınca durur ve beş kişi şehit eder. Kaçma sebebi korkudan değil, akıllarını kullanma süresi vermektir kovalayanlara ama akılları başlarında olmadığı için İbni Arabi’yi katlederler ve o tepeye defnedilir. Kabrinin üzerine çöp dökerler, örtmek yok etmek isterler ama bilmezler o bir filozoftur.
Demiştir ki, “Sin, Şın’a gelince, Muhiyiddin’in kabri ortaya çıkar. Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han Şam’ı fethetti ilk olarak İbni Arabiy’nin kabrini arayıp bulmalarını buyurdu, kabir bulundu temizlendi camekan dan bir kabir ve cami yaptırdı. Yavuz Sultan Selim Han İbni Arabi’nin ne demek istediğini anlar ve “Sin Selim, Şın ise Şam’dır.” der halka. İbni Arabi’yi katledenler bir süre sonra akıllarına sizin taptıklarınız benim ayağımın altında dediği yeri kazıp bakmak gelmiş kazmışlar ve (Allah hepimizi böyle hallere maruz kalmamızdan korusun) içinden pahası biçilemeyen mücevherler çıkmış ve o vakit anlamışlar ki, Enbiya Suresi= 10- Ayeti yaşanmış oldu. Ve İbni Arabi’yi katledenler anladılar ne demek istediğini, sizin Allah cc ile alakanız yok, siz bu dünyalıklara tapıyorsunuz demek istediğini. Enbiya 10 sakın aklımızdan çıkmasın kendimiz için. İşte böyle dostlar bir yazının bir hikayenin başlamasına vesile olan yazının okunmasına hoşçakalın ve her zaman aklımızı “düşün”erek kullanmak üzere Allah’a sığınalım. Allah’ım bildiğim bilmediğim kötülüklerden “Sana” sığınır “Sen’den yardım dilenirim.