DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, sosyal medyadan Türk kadınlarına ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a hakaret içeren ifadeler kullanan sözde Afgan gazetecinin söylemlerine tepki gösterdi. Söylenenlerin kabul..
Yayınlanma:374 Okuma
DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, sosyal medyadan Türk kadınlarına ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a hakaret içeren ifadeler kullanan sözde Afgan gazetecinin söylemlerine tepki gösterdi.
Söylenenlerin kabul edilemeyeceğini ifade eden DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, “Kimse Türk kadınlarına gençlerine yönelik bu tarz söylemde bulunamaz. Hele de bu kişi ülkesinden kaçmış, arkasında annesini, kız kardeşini, eşini bırakmış birileriyse.
Mademki Taliban zihniyetindesiniz, öyleyse neden Afganistan’ı bırakıp geldiniz? Kızlarımızın kıyafetini karışmak kimsenin haddine değildir. Kızını okula gönderdiği için kırbaçlanan babalar için mücadele etseydiniz bugün el kapılarında olmazdınız” dedi.
Ülkede yaşanan mülteci sorununun korkutucu düzeye ulaştığının altını çizen DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Handan Toprak Benli, “Türkiye’de şuan 4 Milyon civarında Suriyeli ile 500 Bin civarında Afgan var. Bunlar ülkelerindeki savaştan kaçarak ülkemize sığınan insanlar. Avrupa ülkeleri biner adet alırken, diğer komşu ülkeler yine aynı şekilde mülteciye kapısını açarken, biz Türkiye olarak yaklaşık 5 Milyon mülteciye bakmak zorunda bırakıldık. Çaresiz kalmış insanlara kapımızı açmak bizim kültürümüzde var. Ancak bu şekilde plansız, programsız, kimine vatandaşlık vererek, kimini iş adamı sayarsak bu topraklarda yaşayan halkımıza haksızlık yapmış oluruz.
İktidar mensuplarının söylediği gibi bunlar giderse ekonomimiz çökmez. Kimse ekonomi üzerinden kaos ortamı yaratmaya çalışmasın. Mültecilerle ilgili planlama yapılsın, gidecekleri tarihlerin takvimleri oluşturulsun ki onlarda misafir olduklarını anlasın” ifadelerini kullandı.
Benli, Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek ve yapısını değiştirmek için bu güne kadar bir çok şeyin denendiğini belirterek, “Ülkemizde sağ-sol çatışması, mezhep ve etnik köken çatışması denendi. Ama bunları kurgulayanlar baktılar ki olmuyor, şimdi de Türkiye’yi göç selinde boğmak istiyorlar. Önce Irak, sonra Suriye, şimdi de Afganistan’dan göç başladı. Acilen gerekli tedbirlerin alınması, göçün durdurulması ve gelenlerin de geri gönderilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
