Son Dakika: Akciğer Kanseri Hakkında Bilinmesi Gerekenler *** Uyuşturucu Operasyonunda 11 Kişi Yakalandı 3’ü Tutuklandı *** Çanakkale’de Afet Farkındalığı Protokolü İmzalandı *** Gelibolu’da Kızılay Haftası Etkinliği Yapıldı *** Gelibolu’da “Zamansız Kadınlar” Tiyatral Konferansı Sahne Aldı *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Ümit Özdağ’ın Gazeteciler Cemiyeti Basın Toplantısı

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Ümit Özdağ: Türkiye içeriden ve dışarıdan ağır tehditler içeren saldırı sürecini yaşıyor. Bu saldırıların..

Ümit Özdağ’ın Gazeteciler Cemiyeti Basın Toplantısı
Yayınlanma: 275 Okuma

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Türkiye içeriden ve dışarıdan ağır tehditler içeren saldırı sürecini yaşıyor. Bu saldırıların küresel gerilimle de yakından ilgili olduğunu düşünüyoruz. ABD, Avrupa Birliği, Rusya, Çin arasındaki ittifakın dünya hegemonyası için yapmış olduğu mücadele ve bu küresel gerilimin kaçınılmaz olarak dünyanın değişik bölgelerine yansıması. Bir taraftan Rusya – Ukrayna savaşı bir sönümlemeye doğru gidiyor ama hala varlığını sürdürüyor. Gazze’de gerçekleşen ve soykırım boyutlarına ulaşan süreç şimdi İsrail’in çatışmayı bölgeye ve diğer ülkelere yayma çabası ile gelişiyor. Gelecek ay içerisinde İsrail’in güney Lübnan’a, Hizbullah’a yönelik yeni saldırı süreci başlayacak. Çin’in, ABD’nin Orta Doğu’ya tekrar angaje olmasından istifade ederek hem Tayvan’da hem Çin denizinde ABD müttefiklerine yönelik bir gerilim politikasını tırmandırdığını görüyoruz. Bütün bunlar olurken Türkiye bir ateş çemberinin ve kuşatmanın altında. Bir yandan özellikle Azerbaycan – Ermenistan savaşının bitmesinden sonra sonuçtan memnun olmayan başta Fransa olmak üzere bazı ülkeler Ermenistan’ı Azerbaycan’a karşı yeni bir savaşa kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun bir savaşa kadar gitmemesini umut ederiz. Kardeş Azerbaycan’ın buna hazır olduğunu da mutlulukla görüyoruz.

Türkiye’ye Yönelik 4 Temel Saldırının Olduğunu Görüyoruz

Fetö’nün tekrar dirilmesi ve devlet içinde konumlanmasıdır. Bu konudaki uyarımızı önümüzdeki günlerde daha kapsamlı olarak tekrarlayacağız. Fetö yapılan mücadelede gerçekleştirilen büyük hatalardan, eksikliklerden dolayı tekrar devlet içerisinde konumlanmaya ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için tehdit oluşturmaya başlamıştır. İçişleri Bakanının bu konu üzerinde daha kapsamlı durması gerektiğini düşüyoruz. Ali Yerlikaya, uyuşturucu ile mücadele doğrudur, destekliyoruz ama Fetö’nün yeniden ve hızlı bir imkan ve kabiliyete kavuştuğunu biz görüyoruz. Sizin görmemenizin de mümkün olmadığını düşünüyoruz.

Ülkemizin değişik yerlerinde hilafet taleplerini gündeme getiren gruplar görmeye başladık. Bu grupların tamamının arkasında yabancı istihbarat servisleri vardır, bunlar ajandır. Yabancı servisler tarafından yönlendirilmektedir. Amaçları Türkiye’de iç karışıklık yaratmaktır. Bu, Devlet tarafından da görülmüş olacak ki açıklamaların gelmeye başladığını gördük. Umarım bunlar sadece içerikli yatıştırma değil samimiyet içeren açıklamalardır.

Işid tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan eylemler. Bunların birçoğunu duymuyorsunuz. Çünkü emniyet engelliyor. Terörün hedefi budur. Yüz tane eylem dener. 99’u gerçekleştirilemez, 1 tanesi gerçekleştirilir. Hepimiz onu duyarız. Başarısızlık olarak görülür. Evet, hiç gerçekleşmemeli. Şunu unutmayalım; birkaç yıldan bu yana emniyetin yapmış olduğu operasyonların en çoğu Işid operasyonlarıdır. 2019’dan beri Işid, Türkiye vilayeti programı çerçevesinde karargahını Türkiye’ye taşımış ve ana hedef olarak da Türkiye’yi almıştır. Sakallarına bakmayın, dillerindeki duaya bakmayın Işid’liler ajandır. İran’da yapmış oldukları saldırı da emperyalizm adına yapılmış bir saldırıdır. Işid, İslam dünyasının düşmanıdır.

Pkk’nın Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik gerçekleştirmiş olduğu yabancı destekli terör saldırıları da Türkiye’ye yönelik yeni bir saldırının ilk ve kıyaslarsak 1991 – 1992 dönemindeki saldırılara benzer nicelik taşımasa bile nitelik taşıyan saldırılardır. Bu fotoğrafın etrafına Türkiye etrafındaki ABD üs konumlanmasını yerleştirirsek bütün bunlar şu anda devleti yönetme sorumluluğunu üstlenmiş olan kadronun yani AKP’nin durumun ne kadar vahim olduğunu görerek buna göre hızlı ve doğru kararlar alması gereğini ortaya koymaktadır.

Bundan birkaç gün önce NATO’dan bir sözcünün yapmış olduğu açıklama, Alman Genelkurmayı’nın yapmış olduğu açıklama yani Avrupa’da bir savaşa hazırlık gibi çağrılar halkları test etmek için yapıldığı gibi uyanık tutmak için yapıldığı gibi aslında dünyanın, bölgenin nereye gideceğinin göstergesi niteliğindedir.

Eğer barış istiyorsanız savaşa hazır olmalısınız. TSK’nın emir komuta zinciri kurulmalı. Başta Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ona bağlı, kuvvet komutanları da Genelkurmay Başkanına bağlı şekilde bir zincir derhal oluşturulmalıdır. Askeri hastanelerimizin hızla tesis edilmesi, askeri tabipliğin devreye sokulması kaçınılmazdır. Yaralanan askerlerimizin sivil hastanelere getirilmesinin bir bölümünün de teröre müzahir sağlık personeline bırakılmasının anlaşılabilir olması mümkün değildir. Biz, askeri hastaneleri istiyoruz. Askeri yargının hızla kurulması gerekiyor. Askere alım sisteminin değiştirilmesi gerekiyor. Bunları biz Zafer Partisi olarak Türkiye’nin gündeminde tuttuk ve tutmaya devam edeceğiz.

Hatay pahalılığının insanları Anadolu’da nasıl ezdiğini görüyoruz. İktidarın siyasi, bürokratik baskılarının nasıl vatandaşların üzerinde bir korku iklimi yarattığını görüyoruz. Açıklama yapan insanların polis tarafından sorguya çekildiğini, insanların bundan dolayı siyasete girmeye korkar hale getirildiğini görüyoruz. Süngüyle her şeyi yaparsınız fakat süngünün üzerinde uzun süre oturamazsınız.

Geçtiğimiz günlerde Kulp’ta Diyanet’in yayınlamış olduğu hutbedeki şehitlerle ilgili bölümü okumayan imama tepki gösteren Kaymakamın da arkasında hala devletin durduğunu göremedik. Bir kısım vali, vali yardımcısı ve kaymakam sosyal medya üzerinden bu kaymakam kardeşimize destek açıkladılar. Onlara da bu destek mesajlarınızı geri çekin telkinlerinin yapıldığını utançla duyduk. Ne yapacaksınız? Boğazlıyan Kaymakamı gibi asacak mısınız? Bu devletten maaş alan, memuru olan bir imam eğer bu devletin askeri, polisi şehit olduğu zaman onun için dua okuyamıyorsa onun ne imamlığı kalır ne Müslümanlığı kalır. Canı cehenneme! Hangi siyasilerin şimdi bu imam bozuntusunun arkasında olduğunu görüyoruz. Onların Türk askerinin, polisinin Türk şehidinin yanında olmadığını da görüyoruz. Bu kaymakam arkadaşa dokundurtmayız. Yapılması gereken bu imamın görevden alınması ve dışarı atılmasıdır. Bu konuda zaaf kabul edilemez. Yarın dağda terör örgütü ile mücadele ederken, şehit olacağını bilerek mücadele eden askerlerimiz şehit olduklarında camide kendilerine bir duanın bile çok görüleceğini düşünerek nasıl savaşacaklar? Kaymakam kardeşimize bir Türk kaymakamına yakışır şekilde davrandığı için kamuoyu önünde Zafer Partisi olarak teşekkür ediyoruz.

#ÜmitÖzdağ | #ZaferPartisi | #Gazeteci | #Türkiye

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.