Son Dakika: Çanakkale’de 8 Kaçak Göçmen Yakalandı *** Ümit Özdağ Et ve Süt Kurumuna Gitti *** Çanakkale Boğazında Gemi Yangını *** Gençlik ve Spor Bakanından Gelibolu’ya Müjde var *** 57. Alay Vefa Yürüyüşü Şehitler Abidesi’nde Yapıldı *** Çanakkale Kara Savaşlarının 109. Yılında Şehitler Anıldı *** CHP’li Güneşhan: “Yaşasın Çanakkale Ruhu” *** Solotürk’ten Çanakkale Boğazı’nda Gösteri *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Unutulmayan En Uzun Gece 17 Ağustos

19 koca yıl 1999’dan beri geçen. Arkaya dönüp bakınca elde olmadan panik yapıyor insan. Ne ara geçti zaman daha dün gibi diyoruz hepimiz sık sık bu aralar. Ne değişti ne..

Unutulmayan En Uzun Gece 17 Ağustos
Yayınlanma: 416 Okuma

19 koca yıl 1999’dan beri geçen. Arkaya dönüp bakınca elde olmadan panik yapıyor insan. Ne ara geçti zaman daha dün gibi diyoruz hepimiz sık sık bu aralar. Ne değişti ne kadar ders alabildik yaşanan en uzun geceden bugüne kadar geçen zamanda. Bence hiç ders almadık, mecburi getirilen zorunlu tutulan birkaç tedbir dışında..

Doğayı en hızlı şekilde tahrip etmeye devam etti insanoğlu. Nasıl çıktığı belirsiz orman yangınlarıyla, kaçak yapılan binalarla, zeminin sağlam olup olmadığına bakılmadan dere yataklarına bataklıklara yapılan binalarla. Bilemedi fark edemedi insanoğlu o çok katlı binaların katlı mezarlıklara dönüşebileceğini.

Bitmeyen para hırsına, ranta, aç gözlülüğe devam etti, yenik düştü yaşamda. Oysa sadece 45 saniyede yerle bir oldu binlerce insanın hayatı da hayalleri de. Yaralar sarıldı, zamanla bir şekilde görünen yüzü kapandı belki de, ya ruhlarda açılan yaralar, tramvalar?

Pek çok insan panik atak’la o yıllarda tanıştı. Belki de her insanın içerisindeki kaybetme korkusunun değişik versiyonuydu bu hastalık. Psikolojik rahatsızlıkların aslında delilikle ilgili olmadığını öğrendi insanlık tüm yaşananlardan. Şimdilerde daha rahat gidiyor pek çok insan psikiyatri bölümlerine, hatta Dr.lar da tavsiye eder oldu, ruhun da iyi edilebilirliğini. Evvelden söylediklerinde aldıkları tepkiyi almıyorlar bugünün insanlarından.

Yaşamı boyunca başına bir ev almak için didinen insanlar da, servetine servet katanlar da aynı seviyeye geldi o hiç unutulmayacak, unutulamayacak 45 saniyede. Can’lar gitti, kimi anasını, kimi babasını, kimi evladını, kimi eşini, torununu, kardeşini yitirdi. Onlarla birlikte tüm hayallerini, geçmişini, geleceğini yitirdi geride acılarla kalanlar.

Üstünden tam 19 yıl geçti, hala başımız döndüğünde dahi deprem oldu zannediyoruz hepimiz zaman zaman. Oysa depremle yaşamaya alışmak zorundayız, coğrafi konumu böyle çünkü memleketimizin. Hele hele bilinçlenmemekte ısrar eden insanların ne yazık ki makus talihi olduğu gerçekliğini kabullenmeyen hallerimizden vazgeçmeliyiz.

Ben kendi adıma her yaşanan günün bu dünya hayatındaki son günümmüş gibi yaşamam gerektiğini öğrendim. Gözlerimizi kapadığımız anda yarınımız yok hiçbirimizin. Tıpkı seneler evvel en sevdiklerini dahi arkalarında bırakıp gidenler gibi.. Allah bir daha böyle bir felaket yaşatmasın memleketimize, milletimize.. Unutmadık, hatırımızda hatıralarımızdasınız…
Sevgilerimle

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.