Son Dakika: Çanakkale’de “Şehitlerin İzinde Gazilerin Gölgesinde” Programı *** Çanakkale’de Narkotik Operasyonu *** ÇOMÜ’den Şehre Değer Katacak Sanat Merkezi *** Çanakkale’nin Minik Yüreği İsa Berat İçin Umut Olalım *** Türkiye’nin Ekonomik Gerçekleri ve Çocuklarımızın Geleceği *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Asıl Hedef Ne Olmalı?

Hani halk arasında denir ya: “Hem suçlu, hem güçlü!” Dört gön öncesine kadar, Ermenistan’ın tutumu tam da böyleydi. Can Azerbaycan’ın vatan topraklarının %20’sini, tam 30 yıldır işgal altında tuttuğu ve..

Asıl Hedef Ne Olmalı?
Yayınlanma: 517 Okuma

Hani halk arasında denir ya: “Hem suçlu, hem güçlü!”
Dört gön öncesine kadar, Ermenistan’ın tutumu tam da böyleydi.
Can Azerbaycan’ın vatan topraklarının %20’sini, tam 30 yıldır işgal altında tuttuğu ve babasının çiftliği gibi kullandığı yetmiyormuş gibi, 12 Temmuz 2020’den itibaren Azerbaycan’a tekrar saldırmaya başladı.
Başta Tovuz Rayonu’na bağlı Agdam, Dondar Guşçu ve Vahidli köyleri olmak üzere sınır hattındaki birçok yerleşim birimini yüksek kalibreli silahlar ve toplarla vurmaya devam etti!
Birçok masum sivil bu saldırılarda hayatını kaybetti!
Hani yine derler ya: “Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş…” İşte işgalci Ermenistan’ın yaptığı da aynen böyle bir şeydi.
Sonunda olan oldu ve sabrı tükenen Azerbaycan ordusu bütün cephelerde karşı taarruza geçti.
Şimdi, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri; cephe hattında kasırga gibi esiyor, şimşek gibi çakıyor ve enginlere sığmayıp bendini aşan kükremiş bir sel gibi, yıllardır hasret kaldığı topraklarına doğru koşuyor ve Türk köylerini bir bir azad etmeye devam ediyor.
Artık bundan sonrasını Ermenistan düşünsün…
Düşünsün, fakat Azerbaycan’ın, Türkiye’nin ve bütün Türk Cumhuriyetlerinin de düşünmesi gereken şeyler var.
Evet; Rusya’nın Gümrü’de 12, Ahuryan’da 4, Aragaç’ta 2, Eşterek’te 1, Erivan’da 7, Kafan’da 1 ve Nubaraşen’de 2 olmak üzere Ermenistan’da tam 29 askeri üssü ve 5000’den fazla da askeri var. Bu nedenle cephede yalnızca ermeni ile baş başa kalmayabiliriz!
Yani, bu savaşın Türkiye ve Rusya’yı da içine alması ihtimali var!
Bu önemli.
Yıllardır Türk sancağını hasretle ve uzaklardan izleyen Karabağ’ın kurtarılması çok önemli.
Yerinden yurdundan olmuş ve tam 30 yıldır kaçgın göçgün durumunda yaşayan mazlum soydaşlarımızın vatanlarına dönmeleri önemli.
Bakü-Tiflis-Kars demir yolu, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı ve Azerbaycan’ı Gürcistan üzerinden Türkiye’ye bağlayan tek kara yolu çok önemli. Bu hatların korunması gerçekten hayati bir öneme sahip.
Fakat emin olun bunların hepsinden çok daha önemli bir konu var. Üstelik yalnızca Azerbaycan ve Türkiye için değil, bütün Türk dünyası için birinci derecede öneme sahip bir konu…
Bu konu: Azerbaycan ile Türkiye’yi, dolayısı ile bütün Türk dünyasını karadan birbirine bağlayacak olan bir koridorun açılması konusudur. Bu konu yalnızca bir koridor konusu değil, Türk dünyasının önünde yeni ufuklar açılması konusudur.
Rus Stratejist Aleksandr Dugin’e göre Ermenistan neden önemlidir? Adam diyor ki: “Türkiye’den Azerbaycan’a ve Orta Asya’ya giden yolun Ermenistan ve Karabağ’dan geçmesi nedeniyle, Ermeniler son derece stratejik önemdeki topraklarda bulunmaktadırlar. Erivan Türkiye’yi kıta içi mekânlardan koparan önemli bir stratejik halka haline gelmiştir”.
Şu cümle çok önemli: “Erivan Türkiye’yi kıta içi mekânlardan koparan önemli bir stratejik halkadır”.
Dugin bu kadarını söylemiş, hadi biz özcesini söyleyelim. Rusya kontrolündeki bugünkü Ermenistan Devleti; Anadolu Türklüğü ile Asya Türklüğü arasına sokulmuş bir kama gibidir ve ne yazık ki, tek başına Türk dünyası ile aramıza büyük bir bariyer oluşturarak karadan bağlantımızı, bir başka tabirle de Türk dünyasının toprak bütünlüğünü engellemektedir.
Bazı fırsatlar emin olun yüz yılda bir gelir. İşte bugün böyle bir fırsat doğmuştur. Çok uzun zamandan beridir, ilk defa Türkiye ile Türk dünyası arasına sokulan bu kamanın kırılması, vurulan kilidin parçalanması şansı vardır.
Eğer bu kilit kırılabilirse, Türk Birliği’nin yakın zamanda gerçekleştirilebilmesi şansı da vardır.
Kilit kırılmalı, bariyerler aşılmalı ve Türk’ün makûs talihi değiştirilmelidir. Üstelik bu özlem yüzlerce yıllık bir özlemdir. Onun için de bedel ödemeye değer bir hedeftir.
Derhal bir koridor açılmalı ve o koridor kıyamete kadar Türk’ün elinde kalacak şekilde tedbir alınmalıdır.
Peki, açılacak olan bu koridor Ermeni toprakları üzerinden olmayacak mı?
Evet olacak…
İyi de o zaman uluslararası meşruiyet ortadan kalkmayacak mı?
Doğru strateji izlenirse kalkmayacaktır.
Nasıl?
Şöyle ki; İşgalci Ermenistan tam 30 yıldır, tam 4.400 km²’lik Türk toprağının üzerinde oturmakta ve onun yer üstü ve yer altı her türlü nimetlerinden hovardaca yararlanmaktadır. Üstelik Azerbaycan Türk’ü Karabağ’ı kaybederken yalnızca bir toprak parçası da kaybetmedi. Ev kaybetti, bark kaybetti, bağ bahçe, tarla tapan, hayvan, mera, orman, kan ve dahi can kaybetti!
12 Temmuz’dan itibaren başlayan ve devam eden Ermeni saldırılarında Azerbaycan Türklerinin yine çok ciddi kayıpları var, başlayan savaşla birlikte kayıplar artmaya devam ediyor.
İşte o açılacak koridor var ya…
O koridor, savaş tazminatına ve Ermenistan’ın 30 yıldır bu bölgeden aldıklarının, çaldıklarının ve sömürdüklerinin yerine sayılacaktır.
Koridor açılır mı?
Açılır…
Koridor, savaş tazminatının yerine sayılır mı?
Sayılır…
Eğer Azerbaycan Türk Ordusu sahada destan yazmaya devam ederse, sayılır.
Ya şimdi, ya da asla!

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.