At Binenin Kılıç Kuşananın

Futbol tüm dünyada en fazla ilgi çeken, en fazla taraftar toplayan ve en fazla sporcuya sahip oyun olmakla birlikte ülkemizde de bu özelliklerini fazlasıyla barındırıyor.

Gelelim Çanakkale’ye ve oradan Gelibolu’ya. Çanakkale Süper Amatör Lig de Gelibolu’nun 3 kulübü mücadele ediyor ve ligin ilk yarısı sona erdikten sonra kulüpler hem sezonun ikinci yarısına hazırlanıyorlar hem de kadrolarındaki eksik yerlerine transfer yapıyorlar. Kulüpler ekonomilerinin el verdiği ölçüde bazen de ekonomilerinin üzerine çıkarak, borçlanarak kadrolarını güçlendirmeye çabalıyorlar. Tabii bununla da bitmiyor ve altyapılarından yeni sporcular, futbolcular yetiştirmek üzere oralara yatırım yapıyorlar.

Çanakkale Amatör Liglerinde Gelibolu’yu temsil eden, Türk sporu için mücadele eden Geliboluspor, Gelibolu Aydoğanspor, Bayırköyspor, Gelibolu Gölcükspor, Güneylispor, Evreşespor, Bolayırspor, Kavakspor, Sinanspor ve 26 Kasımspor var. Bu kulüpler bazı sezonlar faal olmasalar bile her zaman futbolun içindeler.

Tüm bunlara karşılık olarak bu kulüplerin organizasyonunu sağlayan Türkiye Futbol Federasyonu, İl Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu ve Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri var.

Buraya kadar tamam ama Gelibolu futboluna vurulan son darbeyi izah edecek kelime bulamıyorum. Çanakkale’deki en üst futbol liginde mücadele eden (Süper Amatör Lig) 3 kulübü bulunan Gelibolu’daki tek futbol sahası olan Mehmetçik Spor Kompleksi hangi akla, hangi mantığa göre sezonun yarısında hem de 3 aydan fazla sürecek bir yenileme çalışmasına alınıyor ben anlayamıyorum, anlayan varsa ve anlatırsa pür dikkat dinlemeye hazırım.

Futbolun içinden gelmiş biri olarak, özellikle 80’li, 90’lı yıllarda soyunma odalarının kokusunu solumuş, sahanın toz toprağını yutmuş, yerine göre çamuruna batmış bir kişi olarak bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum.

Gelelim bundan sonrasına, şimdi bu 3 kulüp antrenmanlarını nerede yapıyorlar yada yapacaklar, hazırlık maçlarını ve ligin ikinci yarısında ev sahibi oldukları maçlarını nerede oynayacaklar?

Mehmetçik Spor Kompleksi normal şartlarda bile Gelibolu kulüplerine yetmezken, 26 Kasım Stadını yıkarsan ve yerine tenis kortu yapmaya kalkarsan olacağı işte tam da budur. Oysa 26 Kasım Stadı yıkılmasa ve bakıma alınıp düzenleme yapılsaydı az da olsa kulüplere katkı sağlar bu durumda dertlere derman olabilirdi. “İş bilenin kılıç kuşananın” sözü ne kadarda doğruymuş meğer. Peki tesislerden sorumlu olan Gençlik ve Spor Müdürlükleri neden var, ne iş yaparlar? Böyle bir tadilat yapılacaksa önce tedbir alınması gerekmez mi? Spora ve sporcuya verilen değer bu mu olmalı?

Şimdi kulüpler antrenman için, hazırlık maçı için, ligin ikinci yarısında oynayacağı maçlar için sahasız kaldılar. Hadi bakalım Eceabat’a, Evreşe’ye veya Lapseki’ye gidin orada antrenman yapın, maç oynayın demek ne kadar doğru?

Sorular çok, cevaplar ise şuana kadar yok.

Ben yine de yetkililere soruyorum, antrenman için her gün yada haftanın en az 3-4 günü Gelibolu’dan Eceabat’a, Evreşe’ye yada Lapseki’ye gitmenin maliyetini hiç düşündünüz mü? Bu durumda ekonomik olarak kulüplere destek verecek misiniz? Konu sadece ekonomi de değil aslında, bir de zaman meselesi var, mevsim şartları var. Bu kulüplerin bir de altyapı takımları var, onlarında çalışacak sahaları yok ve bu gençlerin çoğunun öğrenci olduğunu varsayarsak zaman konusunu da dikkate almak gerekir. Hadi diyelim ki kulüpler bir şekilde bu süreci idare edecekler, peki sporseverler ne olacak, kulüplerin itici gücü taraftarlar ne olacak, sporcuların aileleri ne olacak, onları da telafi edebilecek misiniz?

Başta da söyledim ben böyle saçmalık görmedim…

Sezon öncesi tüm kulüpler tarafından sahanın durumu konusunda ilgili kurumlara başvuru yapılmasına rağmen, maçlar oynanırken ve sezonun yarısında sahanın zeminini değiştirmek, elinde ikinci bir saha varken onu yıkıp yerine tenis kortu yapmaya kalkmak, 10’dan fazla futbol takımı olan bir ilçeyi sahasız bırakmak her halde sadece bizim ülkemizde olur ve bence iş bilmezlikten başka bir şey de değildir.

Bu sadece Gelibolu’ya özgü bir şey de değil, Çanakkale merkezde de özellikle salon sporlarında sıkça rastlanılan bir şey salonda şu kadar gün sürecek etkinlik var antrenman yapamazsınız demek. Oysa antrenmanlar devamlılık isteyen çalışmalardır.