Güncel Haber: Muharrem Erkek Mazbatasını Alarak Görevine Başladı *** Başkan Soyuak'tan Polis Haftası Ziyareti *** Özacar’dan Seçim Sonrası İlk Açıklama *** Bayram Trafiğinde Denetimler Arttı *** CHP’li Meclis Üyeleri Mazbatalarını Aldılar *** Dardanel Topunun Replikası Yapılacak *** Seddülbahir Kalesi Mimarlık Yıllığına Alındı *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Çocuklar Ölmesin

Toplum olarak her gün yeni bir travma yaşamaya öyle alıştık ki şu son senelerde, sabah güne başlarken dahi bir tedirginlik yaşıyoruz. Bitmez tükenmez, hatta her seferinde daha da artış gösteren..

Çocuklar Ölmesin
Yayınlanma: 648 Okuma

Toplum olarak her gün yeni bir travma yaşamaya öyle alıştık ki şu son senelerde, sabah güne başlarken dahi bir tedirginlik yaşıyoruz.

Bitmez tükenmez, hatta her seferinde daha da artış gösteren kadına şiddet olaylarına çocukların öldürülmesi olaylarının ardı ardına eklenmesi ciddi infiale sürükledi toplumu. Öyle bir infial ki, çocuk katillerinin idam edilmesi gerekliliğini savunan insanların sayısı hiç de azımsanmayacak sayılara ulaştı ne yazık ki.

Bu olaylarda dikkatimi çeken, her cinayetin ortak paydası, hep öldürülen çocukların, tanıdıkları, bildikleri insanlar tarafından katledilmesi. Katledilmek çok kötü bir tabir biliyorum ama öyle vahşice, öyle hunharca işleniyor ki bu cinayetler ve öyle alçakça, bu neyin intikamı demekten de kendimi alamıyorum.

Küçücük masum bedenler, açmamış goncalar, hırs, intikam uğruna yok olup gidiyor. O yavrucaklarla birlikte aileler perperişan oluyor. Kim dindirebilir ki onların bu acılarını? Kim silebilir gözyaşlarını? Hangi ceza hafifletebilir ki feryatlarını?

Aslında her canın kıymetli olduğu düsturundan yola çıkılırsa, değil bir insanın canına kastedilmesi, yaşayan bitkiye, hayvana, kısacası tüm mahlukate şefkat gösterilmesi değil midir asıl olan?

Kıymet verilmesi, daha rahat yaşayabilmesi için gerekli şartların sağlanması değil midir? Ne zaman bu duruma geldiğimizi anlayamıyorum. Ne zaman içimizdeki sevgiyi yitirdiğimizi, ne zaman bu kadar acımasız olduğumuzu..

Doğadaki en vahşi yaratılmışın insan olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyorum. Geçen hafta, yine tüylerimizi diken diken eden bir başka cinayet vakası da çok konuştuğumuz konular arasındaydı.

İznik’te anne ve babasını öldürerek hiçbir şey yokmuş gibi hayatını devam ettiren bir profil izledik. Bu insanlar bu toplumun içinde yaşayan insanlar. Belki dün oturup konuştuğunuz, birlikte sohbet ettiğiniz insanlar. Çok uzakta da değiller üstelik. Çok yakınımızdalar. Acı ama gerçek. Lütfen etrafımızdaki insanları iyi tahlil edelim elimizden geldiğince.

Sevginin çok önemli olduğu gerçekliğini yaşayalım ve yaşatalım etrafımızdaki insanlara. Her gün hayatımızdan günahsız bir yıldızın kaymasına müsaade etmeyelim. Bunu hiç kimse tek başına yapamaz, birlik ve beraberlik içerisinde bu sorunun üstesinden gelebiliriz.

Ve tabii ki aileleri daha temkinli daha uyanık olmaya davet ediyorum. Gece yatarken kapınızı kilitli tutmanızı, çocuğunuzu her daim takip etme sorumluluğunda olmanızı, gözden kaçırılmış ufak tefek dikkatsizliklerin daha büyük sorunlar olarak karşımıza çıkmasına engel olmanızı diliyorum.

Sevgiyle..

Gökte Bir Yıldız Kayarsa Eğer, Sen Yıldızı Tut Çocuk. Umut Dile, Sevgi Dile, Barış Dile…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.