Son günlerde gördüğüm, yaşadığım hadiseler bana ne kadar da edepten uzaklaştığımızı gösterdi toplum olarak.. Bunu epeydir fark ediyordum aslında.. Sokakta, çarşıda, pazarda, toplu taşıtlarda, banka kuyruğunda, kuaförde, kısacası insanların özellikle..
Son günlerde gördüğüm, yaşadığım hadiseler bana ne kadar da edepten uzaklaştığımızı gösterdi toplum olarak..
Bunu epeydir fark ediyordum aslında.. Sokakta, çarşıda, pazarda, toplu taşıtlarda, banka kuyruğunda, kuaförde, kısacası insanların özellikle toplu olarak bulundukları her yerde..
Gencinden yaşlısına kadar, herkes edebi unuttu ne yazık ki.. Toplumda edepli olan insanlara da neredeyse uzaydan gelmiş bir varlık olarak bakılıyor.. Galiba biz özgüven ile edebi biraz karıştırıyoruz.. Bir insanın elbette ki özgüvene sahip olması gerekir.. Fakat fazla özgüven de ölçüsü kaçırılmadan güzel.. Ölçüsü kaçırılan özgüven, ne yazık ki bir süre sonra ukalalığa dönüşüyor, edepsizliğe dönüşüyor….
İşin ilginç tarafı gençlerin yaşları itibariyle, heyecanlı davranışları sebebiyle, ölçülerini kaçırmalarını zaman zaman anlayabiliyorum.. Ama yetişkin insanların ölçüsüz davranışlarını açıkçası anlayamıyorum..
Çünkü yetişkin insanlar, bu davranışları bilinçli yapıyorlar diye düşünüyorum.. Kimsenin kimseden bir üstünlüğünün olmadığı, şu fani dünyada, bizleri insan yapan, beşerlikten bir nevi terfi etmemizi sağlayan en büyük özelliktir edep..
Edep, Arapça bir kelime olup Türkçe karşılığı saygıdır. Ancak, o da terbiye manâsında , Türkçe’ye mâl olmuş kelimelerden biridir…Oturmamızdan, kalkmamızdan, konuşmamızdan tutun da yemek yememize, yolda yürümemize kadar, insanlarla olan irtibatımıza kadar olan tüm silsileyi kapsayan büyük bir kavram ayrıca..
Sabah kalktığınızda bile edeple kalkmak, güne günaydınlarla güler yüzle başlamak, herkesi hoşgörüyle karşılamak, sizden farklı düşünen tüm insanlara yine edep dahilinde hürmetle yaklaşmak, yaşlıya yardım etmek, bir çocuğun yanlışını gördüğünüzde dahi tanısanız da tanımasanız da yanlışını güzellikle düzeltmek, diye daha pek çok adlandırabiliriz..
Ama edep illa edep.. Yaşamın içerisinde gördüğümüz yanlış davranışlara, edepsizliklere tahammül etmek de bir edeptir.. Zaman zaman sabrımızı taşıran edepsizliklere peki tepkisiz mi kalacağız? Bence dilimizin döndüğü kadarıyla, elimizden geldiği kadar karşımızdaki edepsiz davranışı düzeltmeye çalışmalıyız.. Biliyorum çok zor bunu yapabilmek.. Çünkü herkesin algılayış biçimi farklı.. Siz edep göstererek, karşınızdakini usulünce ikaz etmeye çalışsanız da, reaksiyonlar bazen hiç de istenildiği gibi olamıyor maalesef.. Sorsanız, herkes edepsizlikten şikayetçi.. Fakat bizim başımıza geldiğinde, böyle aksi tavırlar karşısında, hepimiz aslan kesiliyoruz..
Önce kendimizi bir muhasebeye çekmeliyiz.. Biz kendimizi düzeltmeye çalışırsak bizimle hayatımızı paylaşan eşimiz, çocuklarımız, ailemiz de düzelmeye başlayacaktır.. Sonra işyerinde çalıştığınız insanlara örnek olmaya başlayacaksınız.. Daha sonra da yaşadığınız topluma..
Edepli bir insanın davranışlarının karşısında, inanın siz de edep gösteriyorsunuz ister istemez.. O kisveye siz de bürünüyorsunuz.. Ağzınızdan çıkana daha bir dikkat ediyorsunuz.. Edepli insanların çoğunlukta olduğu ve bu bilinçte olduğumuz bir toplum olabilmeyi düşlüyorum..
Sanıyorum hepimiz, böyle bir toplumda yaşamayı isteriz.. O zaman ne bekliyoruz? Bugünden itibaren, hatta şu yazıyı okuduktan sonra, böyle davranmaya ne dersiniz?
Yazımı yine Hz.Mevlana’nın bir sözüyle bitirmek istiyorum.. Ey Can! Edep nedir diye arar sorarsan eğer, bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül gösterebilmektir..!
Sevgilerimle…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.